Türk Tıp Tarihinde İlk Doğumevi Kuruldu!
762 okunma

Türk Tıp Tarihinde İlk Doğumevi Kuruldu!

ABONE OL
Kasım 6, 2024 12:06
Türk Tıp Tarihinde İlk Doğumevi Kuruldu!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

“`html

Tıp Tarihçisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ın Anlatımıyla Türk Tıp Tarihinde İlk Doğumevi

Tıp Tarihçisi Prof. Dr. Ayten Altıntaş, Türk tıp tarihinde önemli bir yere sahip olan ve bilinen ilk doğumevi olan “Demirkapı Viladethanesi”nin kuruluşunu detaylı bir şekilde anlattı. Osmanlı Cihan Devleti döneminde kadınların evde ebeler tarafından doğurtulduğunu belirten Altıntaş, diğer doğumların ise gayrimeşru olarak görüldüğünü ifade etti. Bu sebeple, doğumevinin gayrimeşru çocukların doğması için kurulmadığını vurguladı. 1892 yılında dönemin kadin hastalıkları doktoru Besim Ömer Akalın’ın çabalarıyla Demirkapı Viladethanesi’nin hizmete açıldığı bilgisini verdi.

Prof. Dr. Altıntaş, Besim Ömer’in tıbbiyeye yakın bir alanda bulduğu iki katlı binayı kendi imkânlarıyla restore ettiğini ve sonrasında gazeteye yazdığı yazılarla Sultan II. Abdülhamid’i ikna ettiğini ifade etti. Gülhane Parkı içerisinde yer alan bu ilk doğumevi, restorasyon çalışmalarının ardından İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi olarak hizmet vermeye başladı.

Doğumun Tarihi ve Ebelik

Ayten Altıntaş, “ilk doğumevi” olarak tanımlanan Demirkapı Viladethanesi hakkında, “1892 yılında, tıbbiyenin kadın doğum doktoru Besim Ömer Akalın tarafından açılmıştır” dedi. İnsanlık tarihinin en eski dönemlerinden beri doğumların ebeler tarafından gerçekleştirildiğini hatırlatan Altıntaş, ebelik mesleğinin toplumlarda önemli bir yere sahip olduğunu belirtti. Ebelik mesleği, ahlak ve beceriklilik gibi kriterlere göre seçilen genç kızlar tarafından icra ediliyordu. Her mahallenin bir ebesi bulunduğunu, ebelerin ise genellikle “küpeli ebe” veya “asalı ebe” şeklinde tanındıklarını açıkladı.

Besim Ömer Akalın’ın Çabaları

Altıntaş, Besim Ömer Akalın’ın bir tıp doktoru olarak doğumevi açma çabalarını aktardı. Akalın, Fransa’da kadın doğum ihtisası yapmış bir doktordu ve doğumevi açma isteğinin arkasında önemli bir motivasyon yatıyordu. Besim Ömer, evde doğumların yanı sıra bazı insanların, özellikle kimsesiz ve fakirlerin güvenli bir doğum ortamına ihtiyaç duyduğunu fark etmişti. Bu konuda önceki hekimlerin padişah tarafından reddedilen taleplerinin aksine, Besim Ömer, “Tıbbiyenin civarında uygun bir yer bulmak” hedefiyle yola çıkarak kendi imkânlarıyla bir doğumevi açma kararı aldı.

XIX. yüzyılda geçiş dönemlerinden birinde bulunan bu durum, doğumevlerinin açılması gerekliliğini ortaya koyuyordu. İnsanların sağlık problemi yaşadığında ancak hekim müdahalesi ile doğum yapabileceğini belirten Altıntaş, bu zorunluluğun nedenini de vurguladı. Doğumlar sırasında, anne ve bebeğin sağlık durumu göz önünde bulundurularak, viladethanelerde doğum yapılmasının önemi anlatılıyordu.

Doğumevinin Açılması ve Sultan II. Abdülhamid’in Destekleri

Prof. Dr. Altıntaş, Sultan II. Abdülhamid’in Besim Ömer’in gazeteye yazdığı yazıları okumasının ardından doğumevi fikrine ikna olduğunu bildirdi. Sultan II. Abdülhamid, sağlık konusuna büyük önem veren bir padişahtı. Besim Ömer’in yazılarının ardından doğumevinin sadece bebekler ve anneler için değil, aynı zamanda tıbbiyedeki öğrencilerin eğitimleri için de gerekli olduğuna kanaat getirdi. 1909 yılına kadar hizmet vermesi planlanan yeni bir doğumevinin yapılması için Sultan, önemli miktarda para ayırdı.

Bebek Ölümlerine Tepki ve İnsana Hizmet Anlayışı

En az 10 karakter gerekli