Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve Demokratik Parti (DEM) İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in anma töreni, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirildi. Bu anlamlı etkinlikte, nezaket ve saygı ön plandayken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan bir saldırı, anma yürüyüşünü gölgeledi. Olay, Özel’in törenin ardından AKM’den çıkarken meydana geldi.
Gözaltına alınan kişi, Selçuk Tengioğlu olarak belirlendi. İstanbul’da ikamet eden Tengioğlu, Özel’e saldırdığı gerekçesiyle güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Olayın ardından Tengioğlu’nun İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürüldüğü ve burada detaylı bir sorgulama sürecine tabi tutulduğu bildirildi.
Selçuk Tengioğlu, gözaltı işlemlerinin tamamlanmasının ardından sağlık kontrolü için hastaneye sevk edildi. Ardından, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Burada, nöbetçi savcı tarafından ifadesi alındı. İfadede, “kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten yaralama” suçlamasıyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu kapsamda, savcılığın tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildiği kaydedildi.
Tengioğlu’nun savcılıkta verdiği ifade sonrasında, hakimin bu isteği değerlendirip karar vermesi bekleniyordu. Sonuç olarak, mahkeme şüphelinin tutuklanmasına karar verdi. Bu tutuklama, toplumsal ve siyasi çevrelerde geniş tepkilere yol açtı.
Özgür Özel’e yapılan bu saldırı, kamuoyunda büyük yankı buldu. Birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu, saldırıyı kınayarak, “siyasi tartışmaların şiddete dönüşmemesi gerektiği” vurgusunu yaptı. Ayrıca, saldırganın tutuklanması ile ilgili süreçlerin ivedilikle başlatılması, toplumsal güvenlik ve adaletin sağlanması bakımından önemli bir gelişme olarak değerlendirildi.
Özal’ın anma etkinliği esnasında meydana gelen bu olay, katılımcıları da derin bir üzüntüye sevk etti. Sırrı Süreyya Önder’in anılması gereken bir zamanda, böyle bir saldırının gerçekleşmesi, birçok kişiye göre “kabul edilemez” bir durumdu.
Türkiye’deki siyasi atmosfer, zaman zaman bu tür şiddet olaylarına sahne olmaktadır. Siyasi gruplar arasında artan çatışmalar, toplumsal gerginliğin artmasına neden olurken, liderler arasındaki rekabet de benzer saldırılara zemin hazırlayabiliyor. Bu olay, Türkiye’deki siyasi mücadelenin ve kamuoyunun güvenliğinin ne derece önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sonuç olarak, selçuk Tengioğlu’nun tutuklanması ve Özgür Özel’e yönelik gerçekleşen saldırı, Türkiye’deki siyasi gidişat ve toplum vicdanı açısından önemli bir dönüm noktası olarak kaydedilmiştir. Olayın ardındaki gerçekler ve gelişmeler, önümüzdeki günlerde gözlemlenmeye devam edecek, toplum ise adaletin sağlanmasını bekleyecektir.