Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut, 53 yaşında yaşamını yitirdi. Bir süredir pankreas kanseri tedavisi gören Bulut’un durumu, Maslak Acıbadem Hastanesi’nde tedavi aşamasında geçen hafta ciddi şekilde kötüleşmiş ve ziyaretçi yasağı getirilmişti. Ölüm haberi, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından duyuruldu.
Başkan Erdoğan, Yiğit Bulut’un vefatı hakkında sosyal medya platformu X’te bir taziye mesajı paylaştı. Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarımızdan, Ekonomi Politikaları Kurulu üyemiz, değerli mesai arkadaşım Yiğit Bulut’un vefat ettiğini derin bir teessürle öğrendim” ifadelerine yer verdi. Başkan, mesajının devamında “Yiğit Bey’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve tüm çalışma arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun” şeklinde hislerini paylaştı.
1972 yılında Keşan‘da dünyaya gelen Yiğit Bulut, eğitim hayatına Galatasaray Lisesi’nde başlamış, ardından Bilkent Üniversitesi‘nden mezun olmuştur. Eski Adalet Partisi milletvekili Mustafa Bulut‘un oğlu olan Bulut, daha sonra yüksek lisans eğitimi için Sorbonne Üniversitesi‘ne gitmiş ve burada kazandığı deneyimlerle Türkiye’ye dönüp gazetecilik kariyerine başlamıştır. Çeşitli televizyon kanallarında ve gazetelerde ekonomi yorumculuğu yapmış, 2009 yılında Habertürk TV‘de genel yayın yönetmeni olarak görev almıştır. Bulut, 2014’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Cumhurbaşkanlığı’na ekonomi danışmanı olarak atanmıştır.
Yiğit Bulut’un siyasi çizgisi özellikle medya kariyerinin ilk yıllarında ulusalcı söylemleri ile dikkat çekmişti. 2007 yılında yaptığı bir röportajda, AKP’nin ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirmiş ve Türkiye’nin IMF tarafından “en çok sömürülen ülke” olduğunu savunmuştu. Aynı dönemde, yerli üreticilerin haklarının ihlal edildiğini ve Türk halkının yüksek faizlerle borçlandırıldığını ifade etmişti. Bu durum, Bulut’un siyasi duruşunun değiştiği konusundaki tartışmaları beraberinde getirmiştir.
Bulut’un en çok tartışılan açıklamaları, Gezi Direnişi sırasında gündeme gelmiştir. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “faiz lobisi” açıklamalarını destekleyen Bulut, Gezi eylemlerini “finans baronlarının” provoke ettiğini savunmuş, Türkiye’nin 170 yıllık bir boyunduruğu kırmaya çalıştığını iddia etmiştir. Bulut, bu kadar büyük bir toplumsal hareketin arkasında dış güçlerin olduğunu ve Erdoğan’a karşı bir operasyon düzenlenmeye çalışıldığını öne sürmüştür.
Ayrıca, geçmişte “kandırılmış olabileceğini” belirten Bulut, aydınlanma süreci geçirdiğini de ifade etmiştir. Kendisi için Erdoğan’ın, “2008 yılında IMF’yi kovduğu gün” vazgeçilmez bir lider olduğunu ve Erdoğan için gerekirse ölme isteğini dile getirmiştir. Bu bağlamda Bulut, “Benim gibi milyonlar var” diyerek, Erdoğan’ın liderliğine olan bağlılığını vurgulamıştır.
Yiğit Bulut’un yaşamı, hem gazetecilik kariyeri hem de siyasi duruşuyla Türkiye’nin son yıllarındaki ekonomik ve toplumsal tartışmaların bir parçası olmuştur. Onun vefatı, hem siyasi çevrelerde hem de medyada büyük yankı uyandırmış, birçok insan taziye mesajlarıyla anısını yadetmiştir. Bulut