İstanbul’un Kadıköy ilçesinde, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili dava süreci devam ediyor. Düşündürücü olayın ardından başlatılan davanın dördüncü duruşması, Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nda gerçekleştirildi. Dava kapsamında, ‘Çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan yargılanan ve 18 yaşından küçük olan iki sanığın, toplamda 24’er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Ülkede yaşanan bu trajik olay, hem adalet mücadelesini hem de toplumda infiali artıran bir durumu ortaya koyuyor.
Duruşma, yargılanan sanıkların dördüncü kez hakim karşısına çıkmasıyla devam etti. Ancak, daha önceki duruşmalarda yaşanan süreçlerin ardından, ikinci duruşmadaki reddi hakim talebi nedeniyle mahkeme heyetinin dosyadan çekilmesi durumu, duruşmanın ilerleyişi üzerinde etkili oldu. Dördüncü duruşmada, kalan tanıkların dinlenmesi beklenirken, aynı zamanda üçüncü duruşmaya yetişmeyen bilirkişi raporunun da mahkemeye sunulması öngörülüyor. Bilirkişi raporunun katılması, davanın seyrini etkileyebilir.
Bu önemli duruşmaya, Minguzzi ailesine destek vermek amacıyla birçok kişi adliyeye akın etti. Destek amaçlı olarak gelen kalabalık, mahkeme salonunun önünde ‘Mattia Ahmet İçin adalet’ sloganları atarak, adalet arayışlarına dikkat çekti. Mattia’nın annesi Yasemin Akıncılar Minguzzi ve babası Andrea Minguzzi, destek için gelen bireylerle birer birer selamlaşıp onlara teşekkür ettiler. Bu durum, ailenin yanında olan kişilerin ne kadar büyük bir toplumsal duyarlılıkla bu olaya kucak açtığını gözler önüne serdi.
Ancak duruşmanın ilerleyişi beklenen şekilde gitmedi. Mahkeme, 7 tanığın mahkemeye gelmemesi nedeniyle davayı 2 Ekim tarihine ertelemek zorunda kaldı. Bu durum, hem maddi hem manevi olarak aile için zorlu bir sürecin devam edeceği anlamına geliyor. Adaletin tecellisi için bekleyiş sona ermek bilmiyor. Erteleme, aynı zamanda olayın toplumda yaratmış olduğu etkiyi, adaletin ne kadar önemli bir kavram olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Aile, destekçileri ve toplum, Mattia’nın hatırasını yaşatmak ve adalet mücadelesini sürdürmek amacıyla seslerini yankılandırmayı sürdürüyor.
Sonuç olarak, Mattia Ahmet Minguzzi’nin ölümüyle ilgili açılan davanın ilerleyişi, hem ailesi hem de toplum için büyük bir önem taşıyor. Duruşmaların her biri, yalnızca hukukun değil, aynı zamanda toplumsal hassasiyetin de bir yansıması olarak değer kazanıyor. Adalet arayışında atılan adımlar, hem ailenin hem de toplumun umutlarını yeşerten bir süreci işaret ediyor.