TÜRKİYE Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi olan Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesinin 22 milyon metreküp olduğunu belirterek, “Su bitse bile yer altından çekilerek 2-3 günde bir su vererek bu dönemi atlatacağız. Ancak bir sonraki dönem zorlu olacak çünkü ciddi bir nüfus artışı bekleniyor. Bu nedenle, mümkün olan her yere yer altı barajları ve göletler inşa edilmeli, yağmur sularının da barajlarda toplanması sağlanmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İzmir’de yaşanan kuraklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle barajlardaki su seviyelerinin düşüşü devam ediyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) verilerine göre, İzmir’de günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketimi yapılmakta. Bu tüketimin büyük bir kısmı Tahtalı Barajı’ndan karşılanıyor ve bu barajın su seviyesi yalnızca yüzde 8,11’e gerilemiş durumda. Ayrıca, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’ndaki su miktarı yüzde 2,88, Güzelhisar Barajı’nda ise yüzde 57,61 seviyesine düşmüştür. Balçova Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 28,08’e gerilerken, Ürkmez Barajı’nda su seviyesi yüzde 10,64’e düştü. Gördes Barajı’nda ise geçen yıl yüzde 6,23 olan su seviyesi bu yıl sıfıra inmiştir. Bu durumu dikkate alarak, içme suyu rezervinin yağışlı döneme kadar dikkatli kullanılması ve büyük ölçekli su kesintilerinin önlenebilmesi için yarın itibarıyla kent genelinde su kesintisi uygulanacaktır.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir ve Batı Anadolu’daki barajların boşalmasını önceden öngördüklerini, bu durumun beklenmedik olmadığını vurgulayarak, “Uzun yıllardır 2020 sonrası ciddi bir kuraklık beklediğimizi ve B ve C planlarının yapılması gerektiğini ifade ediyorduk. 2020’de gerekli yerlerde uyarılarımızda bulunduk ancak gerekli tedbirler alınmadı. Diğer ülkeler 2020 sonrası kuraklığa karşı önlem alırken biz büyük yanlışlar yaptık. Suyun yüzde 78’inin tarımda, yaklaşık yüzde 15-18’inin sanayide ve yüzde 5’inin ise kullanma suyu olarak kullanıldığını görmekteyiz. Su kaynaklarını kötü yönetiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Yaşar, arıtma tesislerinden çıkan suyun tarıma kazandırılması gerektiğini de ifade etti. İzmir’de her gün Çiğli Arıtma Tesisi’nden 500 bin metreküp suyun denize bırakıldığını belirten Yaşar, “Bu suyun daha iyi arıtılarak tarımda kullanılmasının yanı sıra, kuyuların da rezerv olarak saklanması gerekmektedir. Jeoloji mühendisleri ve hidrojeologlar su yönetiminde göreve getirilmelidir. Eğer İZSU’da geçtiğimiz yıl bir jeolog veya hidrojeolog olsaydı, su kesintileri çok daha erken başlayabilirdi. Sorunlarımız suyu bilimsel bir şekilde kullanmamaktan kaynaklanıyor. Bir an önce bilime dönmemiz gerekiyor. Su kesintileri kaçınılmaz, belki ilerleyen günlerde kesintiler haftada 2-3 güne çıkabilecektir. Bugün Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 8, Gördes Barajı’nın ise durumu oldukça kötüdür” diyerek durumu özetledi.