Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, çeşitli etkinlikler için Düzce’ye gerçekleştirdiği ziyaret boyunca önemli açıklamalarda bulundu. İlk olarak Düzce Valiliği’ni ziyaret eden Kurtulmuş, Vali Selçuk Aslan’dan şehirdeki çalışmalar hakkında bilgi aldı. Bu ziyaret sonrasında Düzce Üniversitesi Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Açılışta, Türk siyasetinin duayen isimlerinden biri olan Recai Kutan’a rahmet dileyerek, Kutan’ın Türkiye’nin kalkınmasına adadığı ömrüyle birçok kişi için örnek bir şahsiyet olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, dünyanın yeni bir döneme girdiğini belirterek, geçmişte yaşanan önemli iki gelişmeye dikkat çekti. Bunlardan ilki, 1990’ların başında Berlin Duvarı’nın yıkılmasıydı. Bu olay, 1945-1990 yılları arasında devam eden iki kutuplu dünya sisteminin çöküşünü simgeliyor. Ardından, 2022 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Afganistan’dan çekilmesinin de tek kutuplu dünya sisteminin sonunu getirdiğini ifade etti. Kurtulmuş, artık çok kutuplu bir dünya düzenine geçildiğini, bu durumun yeni güç merkezlerinin ve ülkelerin ortaya çıkacağını gösterdiğini dile getirdi. Türkiye’nin, özellikle Cumhuriyetin ikinci yüzyılında bu yeni dünya düzeninde önemli bir aktör olmayı hedeflediğini vurguladı.
Kurtulmuş, Türkiye’nin genç nüfusu, jeostratejik konumu ve büyüme potansiyeli ile çok kutuplu dünya dengelerinde önemli bir ülke olacağını belirtti. Doğu-batı ve kuzey-güney dengelerinde, Müslüman-Hristiyan ülkeleri arasındaki ilişkilerde Türkiye’nin kritik bir konumda olduğunu ifade etti. Ancak bu yeni dönemde karşı karşıya kalınan belirsizliklerin ve tehditlerin yok sayılmaması gerektiği uyarısında bulundu. Özellikle bölgedeki büyük ateş çukurunun, İsrail’in tutumları nedeniyle daha da derinleştiğini söyledi.
Kurtulmuş, İsrail’in Gazze’deki saldırgan tavırlarının uluslararası dengeleri sarstığını ifade ederek, dünya genelinde İsrail’e karşı artan bir tepki olduğunu belirtti. Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e karşı aldığı kararların, artık dokunulmaz sanılan bir ülkenin sınırlarının çizilmesine neden olabileceğini öne sürdü. Bunun yanı sıra, bugün yaşananların bir ardışıklık içinde değerlendirilmesi gerektiğini ve 1917’den bu yana devam eden bir stratejinin parçası olduğunu vurguladı.
Açıklamalarında, İsrail’in yalnızca Araplar, Gazze veya Lübnan’la sınırlı bir hedefinin olmadığını belirten Kurtulmuş, bu durumun tüm bölge halkları için bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Bunun yanında, Türkiye’nin aydınlarının ve üniversitelerinin bu konudaki farkındalığı artırmak üzere hızla çalışmalara devam etmesi gerektiğini belirtti. Bölge halkları arasında ayrılıkların giderilmesi için uluslararası iş birliği gerektiğine ve Suriye-Mısır normalleşme adımlarının doğru bir yön olduğunu belirtti.
Son olarak, Kurtulmuş, Türkiye’nin bu yeni dönemde milli meselelerde birlik ve bütünlük içinde hareket etmesinin önemine vurgu yaparak, TBMM’de yapılan toplantılar ve bilgilendirmelerin bu büyük sorunları daha iyi değerlendirmek için bir fırsat olacağını belirtti. Türkiye’nin, bu süreçte bir araya gelerek hem kendi menfaatlerini koruyacak hem de bölgedki barış ve istikrarı sağlamak için gerekli adımları atması gerektiği mesajını iletti. Kurtulmuş, “Bu süreçte bir araya gelmek ve birlik içinde hareket etmek, Türkiye’nin gücünü artıracaktır” dedi.