10 Nisan 2025 Perşembe
İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Serkan Özakbaş, Multiple Skleroz anlamına gelen MS hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve kontrol altına alınabildiğini belirtti. MS, merkezi sinir sisteminin tamamını etkileyebilen özellikle sinir leflerinin miyelin kılıfları olmak üzere yalnızca oraya değil tüm bölgelerini etkileyebilen bir ilerleyici, sıklıkla ataklarla devam eden bir hastalıktır. Hastalığın gençlerde, 20-40 yaş arasında başladığını ve popülasyonun 4 binin üzerinde olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Özakbaş’a göre, MS’in ataklı formda başlaması yüzde 85 oranında görülüyor ve ataklı formda başlayan hastaların yüzde 90’ı bulanık görme, çift görme, dengesizlik gibi belirtilerle karşılaşıyor.
MS hastalığının koruyucu tedavisi her geçen 10 yılda geliştiğini belirten Prof. Dr. Özakbaş, 1993 yılında interferon ile başlayan koruyucu tedavinin ardından farklı enjeksiyon tedavileri ve ağızdan alınan ilaçların kullanılmaya başlandığını ifade etti. Geçmişte MS teşhisi konulan hastaların yüzde 60’ının zamanla tekerlekli sandalyeye mahkum olduğunu ancak günümüzde tedavilerin ilerlemesiyle bu durumun değiştiğini vurguladı. Özakbaş, artık MS hastalarının çok daha ufak engelliliklerle tedavi edilebildiğini ve sağlıklı bir yaşam sürdürebildiğini belirtti.
İyi bir şekilde kontrol altına alınmış bir MS hastasının hastalığa bağlı olarak hayatını kaybetmeyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Özakbaş, ancak hastalığın yatay genetik geçişlerle de aktarılabileceğini ve aile içinde MS vakalarının görülebileceğini belirtti. Türkiye’de MS sıklığının düşük orta risk grubunda olduğunu ve Balkanlar ve Kafkaslar gibi göç almış alanlarda MS hastalığının daha sık görüldüğünü söyledi. Özellikle İzmir gibi göç almış şehirlerde daha fazla MS hastasının bulunduğuna dikkat çekti.
Sonuç olarak, Prof. Dr. Serkan Özakbaş, Multiple Skleroz hastalığının tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ve günümüzde tedavilerin çok ilerlediğini belirtti. Kontrol altına alınmış bir şekilde tedavi edilen MS hastalarının sağlıklı bir yaşam sürdürebileceğini ve hastalığın ilerlemesini engelleyebileceğini ifade etti. Aynı zamanda, MS hastalığının genetik geçişlerle aktarılabileceğini ve belirli coğrafi bölgelerde daha sık görüldüğünü de vurguladı.