Camilerin Önemi: Birlik ve Maneviyatın Simgesi
1665 okunma

Camilerin Önemi: Birlik ve Maneviyatın Simgesi

ABONE OL
Ekim 5, 2025 18:53
Camilerin Önemi: Birlik ve Maneviyatın Simgesi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Mil-Diyanet Sen İzmir İl Başkanı Bekir Doğan, camilerin tarih boyunca medeniyetin temel taşları olduğunu ve birlik ile beraberliğin sembolü olarak işlev gördüğünü ifade etti. Camiler, din görevlilerinin de toplumun manevi yönlerini güçlendirdiği önemli mekânlar olarak değerlendirildi. Doğan, özellikle bu hafta boyunca kutlanan “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” vesilesiyle yaptığı açıklamada, din görevlilerinin sadece dini öğretileri aktarmakla kalmayıp, toplumun manevi damarlarını diri tutan ve bireyleri bir araya getiren şahsiyetler olduğunu vurguladı.

Bekir Doğan, camilerin yalnızca ibadet alanları olmadığını, aynı zamanda eğitim merkezleri ve sosyal bir bütünlük oluşturma alanları olduğunun altını çizdi. “Namaz, hayatımızdaki yeri itibariyle baş misali gibidir” diyen Doğan, din görevlilerinin toplum içerisinde önemli rollere sahip olduğunu belirtti. Onların sokaktaki yaralara merhem olan, evlerde dua eden, gençler için umut kaynağı, yaşlılar için huzur dolu birer gönül erleri olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, din görevlilerinin gayreti sayesinde ülkenin manevi köklerinin ayakta kaldığını düşündüğünü söyledi.

Doğan, camileri sadece fiziksel bir yapı olarak görmek yerine, onların tarihsel ve manevi önemini vurguladı. “Camiler, duvarlardan çok daha fazlasıdır” diyerek devam eden Doğan, camilerin asırlardır insanları bir araya getiren, ilim ve irfanın harmanlandığı kutsal mekanlar olduğunu belirtti. Bugün de camilerin, toplumu Allah’a yaklaştıran merkezler olarak işlev gördüğünü kaydetti. Din görevlileri ve cemaatle birlikte camilerin, insanların kalplerinin aynı secdede buluşmasına olanak tanıdığını ifade etti. “Namaz, hayatın tamamını kuşatan bir ibadet şeklidir; bu, insanın Rabbi’ne duyduğu teslimiyetin göstergesidir” diye ekledi.

Doğan, Gazze’de süregelen insanlık dramına da dikkat çekti. “Gazze, bizim ümmet olarak suskunluğumuzun bir imtihanıdır” diyerek, orada yaşananların sadece bir şehir meselesi olmadığını, tüm insanlığın vicdanını sarsan bir durum olduğunu vurguladı. Orada yaşanan acıların, toplumun namazları ve dualarındaki eksikliği haykırdığını belirtti. Din görevlileri ve camilerin, bu bilinçlenmeyi canlı tutmakla yükümlü olduğunu ifadesinde kullandı.

Gazze için sessiz kalmanın, yapılan duaların ve toplumsal bilincin yarıda kalması anlamına geldiğini belirterek, cami, minber ve mihrapların yalnızca ibadet için değil, mazlumların sesi olmak için de var olduğunu söyledi. Son dönemlerde yaşanan olayların, yalnızca Gazze’ye değil, tüm insanlığa yönelik olduğunu ifade etti. Özellikle Sumud Filosu’na yapılan saldırının, sadece insani yardım arayışına değil, aynı zamanda bir direnişin boğulması girişimi olduğunu düşündüğünü ifade etti. Bekir Doğan, camilerin ve din görevlilerinin tarihin her döneminde adalet ve barışın savunucusu olacağına inandığını belirtti. – İZMİR

En az 10 karakter gerekli