CHP’li Arslan: Enerji Politikaları Vatandaşı Mağdur Ediyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Ednan Arslan, enerji sektöründeki özelleştirme politikalarını eleştirerek, bu politikaların faturasının doğrudan vatandaşa kesildiğini vurguladı. Arslan, 22 yıl boyunca hükümetin kamu yatırımları yerine özel sektöre yöneldiğini belirterek, elektrik üretiminin yüzde 90’ının ve dağıtımın tamamının özel sektör tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu durumu, günü birlik kazançlar ve öngörüsüz uygulamalarla halkın vergilerinin israfı olarak nitelendirirken, “Hükümet, seçim ekonomisi ile baskıladığı ne varsa şimdi vatandaşın cebinden karşılamak istiyor” dedi.

Arslan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in IMF tarzı politikalar uyguladığını ve bütçeyi sıkılaştırmak amacıyla önlemler aldığını belirtti. 2022’de getirilen kademeli tarifelere yeni uygulamaların ekleneceğini ifade eden Arslan, Hükümetin 1000 liralık elektrik ve doğalgaz faturasının yüzde 60’ını sübvanse ettiği iddialarını eleştirerek, bu durumun sadece bir bahane olduğunu vurguladı.

Devamında, şeffaflık çağrısında bulunan Arslan, Bakanın sübvansiyonların hangi kaynaklarla ve kimlere yapıldığını açıklaması gerektiğini belirtti. Özellikle elektrik tarifesindeki enerji bedelinin hesaplanma yönteminin, Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. Şeffaflık Platformunda açık verilere dayandığına dikkat çekti. Arslan, Bakanın bu hesabı kamuoyuna anlatarak, önümüzdeki dönemde elektrik tarifelerine yapacağı zam oranlarını da açıklaması gerektiğini savundu. Ayrıca, yapılacak olan zamların kamunun beklentilerini karşılayıp karşılamayacağını sorguladı.

Doğalgaz faturalarındaki sübvansiyon iddialarını da sorgulayan Arslan, doğalgazın metreküp fiyatının yaklaşık 10 TL olduğunu hatırlatarak, BOTAŞ’ın metreküp başına doğalgazı dağıtım şirketlerine 5,63 TL’ye verdiğini belirtti. Fatura bileşenlerini ve vergileri eklediğinde, konut tüketicilerinin doğalgazda yüzde 50 gaz bedeli, yüzde 30 hizmet bedeli ve yüzde 20 KDV ödediğini ifade etti. Bakanlığın sağladığı destek miktarının 1000 TL’lik faturanın 600 TL’si değil, yalnızca 250 TL olduğunu vurguladı.

Arslan, elektrik faturaları konusundaki durumu da ele alarak, enerji bedelinin kWh başına 0,5 TL iken, dağıtım bedelinin 1,36 TL olduğunu belirtti. Bu hesaplamaların vatandaşa kaybettirdiği gibi, şirketlere kazandırdığını dile getirdi. 1000 TL’lik bir faturanın 660 lirasının dağıtım şirketlerine, 240 lirasının enerji bedeline ve 100 lirasının vergi ve belediye fonlarına gittiğini açıkladı.

Son olarak, hükümetin sübvansiyon iddialarına rağmen, enerji yardımı alan hane sayısının 4,5 milyona ulaştığını belirten Arslan, bunun da Türkiye’deki enerji yoksulluğunun bir göstergesi olduğunu ifade etti. “Her aklı başında insan, sübvansiyonların vatandaşa değil, dağıtım şirketlerine yapıldığını anlar” diyerek, durumun ciddiyetine dikkat çekti. Arslan, kamu eliyle yatırım ve üretim yapılmasını, kaliteli, ulaşılabilir, güvenli ve ucuz enerji sağlanmasını talep etti.