Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı, olağanüstü kongresini bugün gerçekleştirecek. Ancak iktidar tarafından yargı eliyle yürütülen operasyona bir örnek olarak, 38. İstanbul İl Kongresi’nin 45’inci Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edilmesi dikkat çekiyor. Mahkeme, aldığı bir ara kararla kongreyi iptal etme kararı aldı ve bu gelişme sonrasında CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile il yönetimi görevden uzaklaştırıldı.
Mahkeme kararına tepkiler sürerken Gürsel Tekin, CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak atandı. Özgür Çelik ve il yönetimi, 24 Eylül tarihinde olağanüstü kongrenin yapılması için Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na başvuruda bulundu. Başvurunun kabul edilmesinin ardından bugün olağanüstü kongrenin yapılmasına karar verildi.
Bugün Beşiktaş’ta bulunan Süleyman Seba Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek kongrede, tek aday Özgür Çelik olarak belirlenmiştir. Kongrenin saat 11.00’da başlaması bekleniyor ve bu nedenle sanat merkezinin çevresinde polis ekipleri geniş güvenlik önlemleri aldı. Öte yandan, kayyum Gürsel Tekin’in kongreye katılmayacağı ifade edilirken, kongre salonuna yalnızca delegelerin girişine izin verileceği duyuruldu.
İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi ise CHP İstanbul İl Kongresi’nin yapılmasına dakikalar kala iptal kararı verdi. Mahkeme, bu iptal kararını, daha önceki kongre ve CHP’nin son Genel Kurulu’na yapılan itirazlar gerekçesiyle aldığını belirtti. Kongrenin iptal edilmesi ve süreçle ilgili gelişmeler, parti içinde gerginliğe yol açmış durumda.
Tüm bu gelişmeler, CHP’nin iç yapısındaki huzursuzluk ve siyasi gerilimlerin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. İktidarın yargı aracılığıyla muhalefete müdahale etme çabaları, parti tabanında büyük bir rahatsızlık yaratmış durumda. Bu noktada, CHP’nin gelecek süreçte nasıl bir yol haritası izleyeceği ve bu tür engellerle nasıl başa çıkacağı merakla bekleniyor.
Sonuç olarak, CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın olağanüstü kongresinin gerçekleşmesi, sadece parti içi dinamikler açısından değil, aynı zamanda Türkiye siyasetinin genel görünümü açısından önemli bir dönüm noktası olabilir. İktidarın muhalefete yönelik baskı stratejileri ise tüm siyasi aktörler için ciddiyetle ele alınması gereken bir mesele olmaya devam ediyor. CHP’nin bu süreçte nasıl bir duruş sergileyeceği, hem parti hem de Türkiye’nin demokrasi geleceği açısından büyük bir merak konusu.