İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı seçiminde “menfaat karşılığı seçime hile karıştırıldığı” iddiasıyla bir soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında ifadesi istenen CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, yaptığı ilk açıklamada, partinin ciddi bir tehdit altında olduğunu ifade etti. Çelik, bu durumun Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanması, belediye başkanlarının gözaltına alınması ve genel başkanları Özgür Özel‘e yönelik açılan soruşturmalarla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
Çelik, Vatan Emniyet Müdürlüğü‘nden aranarak ifadeye çağrıldığını, bu sürecin önemli bir parçası olduğunu düşündüğünü söyledi. Kendisi, ifadeye gitme isteğini iletmiş olmasına rağmen, o sırada bir şehit cenazesinde bulunduğu için dönüş yapamadığını dile getirdi. Özgür Çelik, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere ve Büyükçekmece Belediyesi Başkanvekili Ahmet Şahin’in yargı süreçlerini takip etmek üzere Çağlayan Adliyesi’ne gitme niyetinde olduğunu aktardı.
Basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Çelik şunları belirtti: “CHP, 360 derecelik bir saldırı altındadır. Bu saldırı, ülkenin iktidar tarafından yapılan bir kuşatmanın sonucudur. İmamoğlu’nun tutuklanmasından, birçok belediye başkanlarımızın hapse girmesi ve genel başkanımızın hedef alınmasıyla birlikte düşündüğünüzde, bu yaşanan süreç sıradan bir olay değildir.” Çelik, siyasi yorumlardan kaçınmak istediğini, zira yakın zamanda bir şehit cenazesinde bulunduklarını vurguladı.
Şehidin cenazesi için Ataköy Camii’nde bulunan Çelik, burada duygu dolu anlar yaşamıştı. Bu durum, CHP’nin siyasi krizinin ortasında bulunmasının yarattığı gerginliğin somut bir yansımasıydı. Ayrıca, Çağlayan Adliyesi’nde belediye başkanlarının devam eden yargı süreçlerini takibini ülke genelinde CHP’nin maruz kaldığı siyasi baskılar açısından önemli bir durum olarak değerlendirdi.
Özgür Çelik, gelecekte yaşanacak gelişmeler ile ilgili önemli açıklamalar yapma taahhüdünde bulundu. Ancak şu anda önceliğinin şehit cenazesi nedeniyle saygıyı korumak olduğu açık bir şekilde ortadaydı. Bu süreç, CHP için yalnızca bir seçim iddiası değil, aynı zamanda partinin geleceğini tehdit eden daha büyük ve karmaşık bir durum olarak değerlendirilmektedir.
Kısacası, CHP, bu yargı süreçlerinin siyasi bir baskı aracı olarak kullanılması karşısında kaygılara sahiptir. Güncel gelişmeler, toplumda ciddi bir endişe yaratmakta ve parti içindeki dayanışmayı zorunlu kılmaktadır. Özgür Çelik’in açıklamaları, CHP’nin şu anki durumunu ve karşılaştığı tehditleri net bir şekilde ortaya koymaktadır.