Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan 564 tesisin toplu açılış töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Açılışı gerçekleştirilen tesislerin Türkiye için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, projelerin ülkemize ve milletimize ciddi katkılar sağlayacağını belirtti. Açılışı gerçekleştirilecek tesisler arasında 8 baraj, 48 gölet, 1 yer altı barajı, 115 sulama tesisi, 26 içme suyu tesisi, 1 hidroelektrik santrali, 15 arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmeti yer almakta. Tüm bu projelerin toplam yatırım bedeli ise 98 milyar lira olarak ifade edildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tesislerin 185 milyon metreküp su depolama kapasitesi geliştirip, 1 milyon 147 bin dekar araziyi sulamaya açacağını ve yıllık 224 milyon metreküp içme suyu sağlamış olacağını vurguladı. Aynı zamanda, 484 meskun mahal ve 348 bin dekar tarımsal alanın taşkın zararlarından korunduğunu da belirtti. Su kaynakları ve hidroelektrik enerji üretimi konularında yapılan açıklamalar, Türkiye’nin ekonomisine yıllık 18 milyar lira katkı sağlayacağını ortaya koyuyor. Ayrıca, Yozgat İnandık Barajı, Mersin Sorgun Barajı ve Isparta Yenişarbademli Şehit Gökhan Eriç Barajı’nın açılışlarının da canlı bağlantılarla yapılacağını ifade etti.
Su, inanç, tarih ve kültür açısından hayati bir yere sahip olduğunu belirten Erdoğan, medeniyet bahçelerinin su ile yeşertildiğini ve tüm yaşam alanlarının suyun bereketi ile zenginleştirildiğini dile getirdi. Su yollarının inşasının yanında, halk için su vakıfları kurarak, halka ücretsiz su sağlama amacı güttüklerine dikkat çekti. Su motiflerinin sanatçılar tarafından işlenmesi ile birlikte, suyun kültürel kodlarda da önemli bir yeri olduğunu vurguladı.
Erdoğan, günümüzde suyun kullanım alanı ve stratejik öneminin arttığını da belirtti. Tarım, enerji, ulaşım, gıda ve turizm gibi sektörlerde su ihtiyacının hızla arttığını ifade eden Cumhurbaşkanı, dünya genelinde suyun yüzde 97,5’inin tuzlu sulardan oluştuğunu, geri kalan tatlı su miktarının ise sınırlı olduğunu belirtti. Ayrıca, su kaynaklarının hızla azaldığına da dikkat çekti; iklim değişikliği ve küresel iklim olumsuzluklarının etkileri ile bu sorunların daha da derinleşeceği öngörülüyor.
Su, toprağı, havayı ve ormanları korumanın sadece günümüz için değil, gelecek nesiller için de önemli bir sorumluluk olduğuna vurgu yapan Erdoğan, temiz su kaynaklarına erişimin bir beka meselesi olduğunu belirtti. Hükümetin su tasarrufuna yönelik atılan adımlar, ağaçlandırma seferberliğinden “Sıfır Atık” projelerine kadar geniş bir yelpazedeydi. Türkiye’nin tarım ve gıda güvenliğinin, doğrudan su kaynaklarının etkin ve verimli kullanımına bağlı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin su stresini yaşadığını belirledi.
Cumhurbaşkanı, su kaynaklarını kirletme eyleminin büyük bir ihanet olduğunu ifade ederken, devlet ve vatandaşlardan hassasiyet göstermelerini istedi. Su verimliliği seferberliğine destek olmaya çağırıyor ve muhalefet partilerinin çevre konularındaki duyarsızlıklarını eleştirdi. Bununla birlikte, su ve çevre konularında daha önceki yıllarda yapılan çalışmalara atıfta bulunarak, Haliç’teki kirlilik gibi sorunlara karşı duyarsız kalındığını dile