Fatih’teki Cinayetler: Başkana Göre Şiddet Artışı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İstanbul’un Fatih ilçesinde işlenen çifte kadın cinayeti, tüm ülkede büyük bir infial yarattı. 19 yaşındaki Semih Çelik’in, yalnızca yarım saat arayla Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner adlı iki genç kadını acımasızca katletmesi üzerine tepkiler büyümekte. Bu olayın ardından Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, sosyal medya üzerinden önemli bir açıklamada bulundu. Başkan Sengel, son zamanlarda artan şiddet olaylarına dikkat çekerken, bu durumun bir günde oluşmadığını vurguladı.

Başkan Ceritoğlu Sengel, yaptığı paylaşımda, “Bu ülkede sadece son 48 saatte iki genç kadın vahşi bir şekilde öldürüldü” ifadelerini sarf ederek durumu dramatik bir biçimde dile getirdi. Aynı zaman diliminde Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın kadınların ve çocukların yaşam haklarını tehdit eden bir eylem planı yayınladığına dikkat çekti. Bu planın, “normal doğum” eylem planı şeklinde isimlendirilmesinin, mevcut koşullar altında son derece ironik olduğuna işaret etti. “Halbuki normal olması gereken en önemli şey ‘yaşamak'” diyerek, yaşama hakkının korunmasını başlıca öncelik olarak ele aldı.

Ceritoğlu Sengel, kadın cinayetlerinin ve şiddetin önlenmesi için geleneksel kınama mesajlarının yetersiz olduğunu ifade etti. “Artık kınama mesajlarından, ‘karşıyız’, ‘unutmayacağız’, ‘bu son olsun’ söylemlerinden çok sıkıldık” diyerek, toplumun şiddet karşısında duyduğu rahatsızlığın yanı sıra, kelimelerin ötesine geçilmesi gerektiğini belirtti. Şiddet ikliminin sadece sözlerle değil, somut adımlar atılarak ortadan kaldırılabileceğini vurguladı.

Bu tür olayların bir günde meydana gelmediğini belirten Başkan, “Bu günlere bir günde gelmedik… Dolayısıyla kınama mesajlarıyla da bir günde bu şiddet ikliminden kurtulamayacağız” şeklinde konuştu. Bu sözler, Türkiye’de kadınların, çocukların ve hatta hayvanların yaşam haklarını koruma mücadelesinin ne kadar süreklilik göstermesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Başkan Sengel, kadın cinayetlerinin ve diğer şiddet olaylarının önüne geçebilmek için toplumsal bir bilinç oluşturulması gerektiğini de sözlerine ekledi. “Kadınların, çocukların, hayvanların yaşam hakları için, ölmemeleri için yalvarmak zorunda kaldığımız, bu düzene bir son vereceğiz” ifadeleriyle, toplumsal değişim ve adalet arayışının altını çizdi. Bu açıklamalar, yerel yönetimlerin ve toplumsal hareketlerin, kadın cinayetleri ve şiddet olayları karşısında daha kapsamlı bir mücadele vermesi gerektiğine dikkat çekmektedir.

Sonuç olarak, bu olaylar sadece bireysel cinayetlerden ibaret değil, aynı zamanda bir toplumsal sorunu da gözler önüne seriyor. Kadınların yaşam haklarının güvence altına alınması, tüm bireylerin insan olarak değer görmesi için atılması gereken adımlar, toplumun tüm kesimlerinin ortak çabası ile mümkün olacaktır. Bu bağlamda, Filiz Ceritoğlu Sengel gibi yerel yöneticilerin duyarlılığının ve liderliğinin önemi her geçen gün daha da fazlalaşmaktadır.