Gazze’de Soykırıma ‘Yeter’ Diyoruz!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Güç Dengelemeleri ve Küresel Rekabetin Artışı

Günümüzde, güç dengelerinin yeniden kurulduğu ve küresel ağırlık merkezlerinin yer değiştirdiği bir süreçten geçmekteyiz. Bu durum, uluslararası rekabetin giderek kızışmasına yol açtı. Küresel meseleler arasında yer alan insani krizler ise daha da önem kazandı; özellikle Gazze’deki durum, insanlığa acı bir ders verme niteliği taşıyor. Gazze’de insani yardım malzemesi girişine izin verilmemesi, açlıktan bir deri kalmamış çocukların yaşadığı dram, sadece orada yaşayanların değil, hepimizin sorunudur.

İsrail’in Gazze’deki Soykırımı

İsrail’in Gazze halkına yönelik gerçekleştirdiği saldırılar, tarihin en karanlık dönemlerinden biri olan Nazizm’i bile aşan bir boyuttadır. Bu tür insanlık suçlarını sorgulamadan geçirebilmek mümkün değildir. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun, insanlığa karşı işlediği suçlar nedeniyle geçmişteki tüm diktatörleri geride bıraktığını söylemekteyiz. Gazze’deki soykırıma karşı sessiz kalan herkes, bu suçların faili olmuştur. Bu bağlamda, Gazze’de sıradan insanların, çocukların insanlık dışı bir yaşam sürmesine göz yummak, sorumluluğumuzu ihmal etmek demektir.

Tehditlere Karşı Birlik Olma Çağrısı

Özellikle bu süreçte, uluslararası toplumu Gazze’deki soykırıma karşı duyarlı olmaya ve ses yükseltmeye davet ediyorum. Artık yeter demenin vakti geldi! Yalnızca Netanyahu’nun değil, tüm insanlığın üzerine bulaşan kan lekesini temizlemek için birleşmeliyiz. Barış arayışı içinde olan herkesin, bu soruna ortak bir çözüm bulma konusundaki kararlılığını ortaya koymak zorundayız. Gazze’deki insanlık krizine ‘Yeter’ demek, tüm dünyanın bu katliama karşı nasıl bir duruş sergileyeceği ile doğrudan ilgilidir.

Uluslararası Topluma Çağrı ve Yerli Savunma Sanayii

Bu bağlamda, barış ve refah istiyorsak, caydırıcılığı en üst düzeyde tutmalıyız. Geçmişte ambargo altında kalan bir savunma sanayii ile karşı karşıya kaldık, ancak zamanla bu ambargo bize yeni kapılar açtı. Şimdi, İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın önde gelen üç ülkesinden biriyiz. Ayrıca, kendi savaş gemilerini tasarlayıp üretebilen on ülkeden birisi haline geldik.

Sonuç olarak, uluslararası ilişkilerdeki bu güç dengesizlikleri ve adaletsiz yapılar, sadece teknolojik gelişim ile değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık ve dayanışma ile de aşılabilir. Bu nedenle, hepimizi Gazze’deki vahşete karşı tepki vermeye ve barış için mücadele etmeye davet ediyorum. İnsanlık, adalet ve insaf adına sesimizi yükseltmeli ve bu caniliğe karşı durmalıyız.