Glokomda Erken Tanı Hayati Öneme Sahip!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Medicana Sağlık Grubu Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Berna Şahan, göz tansiyonu hastalığı olan glokoma dair önemli bilgiler paylaşarak, hastalığın genellikle belirti vermeden ilerleyerek geri dönüşü olmayan görme kaybına neden olabileceğine dikkat çekti. Dr. Şahan, “Bu nedenle erken tanı ve düzenli göz kontrolleri büyük önem taşıyor” diyerek, hastalığın erken teşhisinin ne denli kritik olduğunu vurguladı.

Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen glokom, görme kaybının önlenmesi için erken teşhis edilmesi gereken bir hastalıktır. Ailesinde glokom öyküsü bulunan kişilerde riskin 4-9 kat daha fazla olduğunu belirten Dr. Şahan, ayrıca diyabet (şeker hastalığı), düşük tansiyon, uzun süreli kortizon kullanımı, göz travmaları, yüksek miyop ya da hipermetropi gibi durumların glokomun gelişme riskini artırdığını ekledi. Glokom, göz hastalıkları arasında en sinsi ilerleyenlerden biri olarak bilinir ve hastalığın erken tanısı için düzenli göz kontrollerinin yapılması gerektiğine işaret etti.

Glokom tanısı konulan hastalarda, çoğu zaman herhangi bir bulgu yer almadığını söyleyen Dr. Şahan, bazı hastalarda göz ağrısı veya baş ağrısının meydana gelebileceğini de ifade etti. Görme bulanıklığı, sabahları belirginleşen baş ağrısı, televizyon izlerken göz etrafında ağrı ve gece ışıkların etrafında görülen ışıklı halkaların belirtisi olabileceği belirtiliyor. Ayrıca, ani göz tansiyonu krizlerinde ise hastaların görme kaybı yaşadığı, ciddi ağrı, bulantı, kusma ve gözde kızarıklık gibi semptomlarla karşılaşabileceği kaydedildi.

Glokom, en çok 40 yaş üstü bireylerde görüldüğünü kaydeden Op. Dr. Berna Şahan, bu hastalığın yenidoğan bebeklerde bile ortaya çıkabileceğini vurguladı. Bebeklerde glokom belirtileri arasında gözlerin büyük olması (buftalmus), korneada bulanıklık, ışık hassasiyeti ve sulanma yer almaktadır. Bu durumlarda mutlaka bir uzmana başvurmanın gerekli olduğunu belirtti.

Dr. Şahan ayrıca, glokomun genetik geçiş gösterebileceğini belirterek, “Akrabalarında glokom hastalığı olan kişilerde glokom riski daha fazladır. Bu nedenle göz şikayeti olmasa bile düzenli göz muayeneleri yapılmalıdır” şeklinde açıklamalarda bulundu. Buna ek olarak, diyabet, hipertansiyon, sigara kullanımı, uzun süreli kortizon kullanımı ve göz travmalarının glokom riskini artırdığına da dikkat çekti. Yüksek hipermetrop ve yüksek miyop hastalarının da glokom geliştirme ihtimalinin daha yüksek olduğunu dile getirdi.

Glokom tanısı konulan hastaların çoğunun, göz muayenesine başka şikayetlerle geldiğini ifade eden Op. Dr. Berna Şahan, glokomdan şüphelenilen vakalarda göz tansiyonu ölçümü, kornea kalınlığı (pakimetri), optik koherens tomografi (OCT) ve bilgisayarlı görme alanı tetkiklerinin yapıldığını belirtti. Tüm bu sonuçların muayene sonuçlarıyla birlikte değerlendirilerek tanı konduğunu ekledi.

Öte yandan, gözde oluşan hasarın geri döndürülemeyeceğini vurgulayan Dr. Şahan, ilerlemenin durdurulması amacıyla glokom damlaları, lazer tedavileri ve glokom cerrahisi gibi alternatif tedavi yöntemlerinin mevcut olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, hastalığın ilerleyici olması sebebiyle hastaların düzenli takip edilmesi ve uygun zamanda müdahale edilmesinin büyük önem taşıdığını belirtti. “Körlüğe yol açabilen bu sinsi hastalıkta erken teşhis ve tedavi hayati önem taşır. Yıllık göz muayenelerinizi ihmal etmeyin” diyerek sözlerini sonlandırdı.