Eski Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Melih Gökçek, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nu, Saraçhane’de düzenlenen bir gösteride çekilen bir fotoğraf üzerinden hedef aldı. Bu olay, Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer aldı ve sosyal medya platformlarından gelen tepkilerle birlikte hızla yayıldı. Gökçek, bir X (Twitter) kullanıcısının Dilek İmamoğlu’nun fotoğrafına yaptığı yorumları alıntılayarak, olayı daha da büyüttü.
Dilek İmamoğlu, tutuklu olan eşi Ekrem İmamoğlu’na destek amacıyla düzenlenen Saraçhane’deki gösteride gülümserken görüntülendi. Bu anı, bir kullanıcı “Dilek İmamoğlu’nun kocası hapse girmedi mi? Ne bu neşe?” notuyla paylaştı. Gökçek, bu paylaşımı alıntılayarak kendi kışkırtıcı yorumunu ekledi. Gökçekin yazdığı ifade ise dikkat çekiciydi: “Dilek İmamoğlu, belli ki kocanın içeriye girmesinden çok memnunsun. Aranız açıkmış. Bu kadar belli etmene de gerek yok. Şimdi Ekrem bunu duyunca acayip canı sıkılmıştır.”
Gökçek’in paylaşımı, sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük tepki topladı. Birçok kişi, Gökçek’in davranışını ahlaki bulmadı ve bu tür yorumların gereksiz provokasyonlar olduğunu vurguladı. Üzerine gelen eleştiriler neticesinde Gökçek, paylaşımını silmek zorunda kaldı. Ancak, silinmeden önceki süreçte kamuoyunda büyük yankı uyandıran bu olay, Gökçek’in siyasi dilinin ve kullandığı taktiklerin tartışılmasına yol açtı.
Paylaşımını sildikten sonra yeniden bir tweet atan Gökçek, durumu hafifletmeye çalıştı. “Ya hayret etmemek mümkün değil. Karısı da oğlu da sanki kutlama yapıyorlar” şeklindeki ifadesi, bu tür hakaret içerikli çıkışlarının herkes tarafından eleştirilmesine rağmen, Gökçek’in tavır değiştirmediğini gösterdi.
Bu olay, Türkiye’nin güncel siyasi ikliminde sosyal medya aracılığıyla yürütülen polemiklerin bir başka örneği olarak kaydedildi. Gökçek gibi bazı politik figürlerin, karşıtlarına yönelik bu tür söylem ve değerlendirmeleri, özellikle sosyal medya platformlarında hızla yayılabilen tartışmalar yaratmaktadır. Dilek İmamoğlu’na yönelik bu eleştiriler, sadece bireysel bir saldırı değil aynı zamanda toplumun belli kesimlerinin siyasi mücadele biçimleriyle ilgili daha geniş bir tartışmanın da bir parçası olarak görülmektedir.
Sonuç olarak, Melih Gökçek’in Dilek İmamoğlu’na yönelik hakaret ve eleştirilerini içeren paylaşımı, sadece kişisel bir tartışma olarak değil, aynı zamanda Türkiye’deki siyasi atmosferin ne kadar kutuplaştığını ve sosyal medyanın bu kutuplaşmadaki rolünü de gözler önüne sermektedir. Bu tür durumlar, gelecekte de benzer şekillerde karşımıza çıkmaya devam edecektir.