İstanbul, bu yıl kurak bir bahar ve yaz dönemi geçirdikten sonra, barajlarında gözle görülür bir boşalma yaşanmaya başladı. Geçtiğimiz Mart ayında baraj doluluk oranları %80 seviyelerine ulaşırken, bu oran son günlerde %50’nin altına düşerek, İSKİ tarafından yapılan ölçümlere göre %49.96 olarak tespit edildi. Bu durum, İstanbul’un barajlarının neredeyse yarısının artık boş olduğu gerçeğini ortaya koyuyor.
Alibeyköy Barajı da bu olumsuz gelişimden etkilenen barajlardan biri oldu. Mart ayında doluluk oranı %65’e kadar çıkmışken, bu oran şimdi %33.08 seviyesine geriledi. Kış aylarında suyla dolup taşan baraj gölündeki alanlar, birkaç ay içerisinde çorak bir araziye döndü. Balıkların dolaştığı, insanların keyifle vakit geçirdiği alanlar artık kurumuş ve toprak haline geldi.
İstanbul’a su sağlayan barajların durumu oldukça kritik bir hale geldi. Şu an itibarıyla İstanbul genelindeki barajların yedisi, doluluk oranının %50’nin altına düştüğünü gösteriyor. Ömerli, Alibeyköy, Büyükçekmece, Sazlıdere, Istrancalar, Kazandere ve Papuçdere baraj gölleri, bu açıdan en fazla etkilenenlerden oldu. İstanbul’da şu an en dolu baraj, %67.42 ile Elmalı Barajı olarak kaydedildi. Diğer barajlar arasında ise en düşük doluluk oranı %27.44 ile Istrancalar Barajı’nda görüldü.
İstanbul’un diğer barajlarındaki doluluk oranları da dikkat çekici bir şekilde değişiklik gösterdi. Örneğin, Ömerli Barajı %49.07, Darılık Barajı %61.07, Terkos Barajı %54.56, Alibeyköy Barajı %33.32, Büyükçekmece Barajı %48.98, Sazlıdere Barajı %42.72, Kazandere Barajı %37.32 ve Papuçdere Barajı %43.05 doluluk oranlarına sahip. Bu durum, İstanbul’un su kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından ciddi bir alarm veriyor.
İstanbul genelinde yaşanan bu su kıtlığı, özellikle yaz aylarının ilerlemesiyle daha da kritik bir durum alabilir. Barajlar arasındaki doluluk oranlarının aşırı düşmesi, hem günlük yaşantıyı hem de tarımsal faaliyetleri olumsuz yönde etkileyebilir. Bu bağlamda, İstanbul’un su yönetimi konusundaki önlemlerini gözden geçirmesi gerektiği açıktır. Su tasarrufu ve daha sürdürülebilir su kullanımı için gerekli adımların bir an önce atılması, İstanbul’un su ihtiyacının karşılanması açısından hayati bir önem taşıyor.