İzmir Adliyesi, 6.5 büyüklüğündeki bir deprem senaryosuna dayalı bir tatbikat gerçekleştirdi. Bu tatbikat, doğal afetler konusunda hazırlığı artırmak ve farkındalığı artırmak amacıyla düzenlendi. Senaryo gereği, adliye binasında depremin meydana geldiği anlaşıldı ve bu duruma karşı sirenlerin çaldığı bildirildi. Siren sesinin duyulmasının ardından adliyede bulunan tüm çalışanlar, belirlenen deprem toplanma alanına yöneldi. Bu aşamada, “çök, kapan, tutun” hareketi uygulandı.
Çalışanlar, bulunduğu güvenli alanlarda kendilerini emniyete aldıktan sonra sirenlerin sona ermesiyle birlikte, sağlık ve itfaiye ekipleri tarafından tahliye edildiler. Toplanma alanında yapılan personel sayımında, bir kişinin eksik olduğu tespit edilince, arama, kurtarma ve tahliye ekipleri tarafından arama operasyonları başlatıldı. Bu noktada, senaryo kapsamında deprem sonrasında adliyedeki sosyal tesislerde yangın çıktığı bilgisi de yer almaktadır.
Yangın alarmı durumu ile karşılaşan bir çalışan, koridordaki yangın alarm butonuna bastı ve yangına müdahale etmek için yangın söndürme tüpünü kullandı. Ancak bu süreçte dumandan etkilenen bir kişi oldu. Güvenli bir bölgeye alınan bu kişi, ilk yardım ekibinin müdahalesinden sonra ambulansta sağlık hizmeti almak üzere taşındı. Tüm bu süreç, tatbikatın bir parçası olarak simüle edilmiştir ve acil durum hazırlıklarının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Tatbikat süreçlerini izleyen İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, olay sonrasında alınan önlemlerin kontrol edilmesinin ve farkındalığın artırılmasının önemini vurguladı. Yeldan, adliyede potansiyel afetlere karşı hazırlık amacıyla çeşitli ekiplerin oluşturulduğunu ifade etti. Ayrıca, iş sağlığı ve güvenliği kurullarının oluşturulduğunu belirterek, kurum içerisindeki tüm risklerin analiz edildiğini aktardı.
Bunun yanı sıra, ilk yardım eğitimi, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile yangın tatbikatlarının düzenlenmeye devam edeceğini de açıkladı. Tüm bu çalışmalar, İzmir Adliyesi’nin çeşitli acil durum senaryolarına karşı ne denli hazırlıklı olduğunu ve bu tür tatbikatların önemini gözler önüne serdi. Uzmanlar, bu tür tatbikatların yalnızca çalışanların değil, aynı zamanda toplumsal bilincin de artırılması açısından büyük bir fayda sağladığını vurguladı.
Sonuç olarak, İzmir Adliyesi’nde gerçekleştirilen bu tatbikat, olası doğal afetlere karşı etkin bir hazırlık süreci olarak değerlendirilmektedir. Acil durumların her an yaşanabileceği gerçeğinden hareketle, bu tür uygulamaların devam etmesi gerektiği düşünülmektedir. Hem adliye çalışanlarının hem de İzmir halkının güvenliği için, sürekli gelişim ve eğitim programlarının sürdürülmesi büyük önem taşımaktadır.