Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İzmir’deki çevresel durumu iyileştirmek amacıyla “İzmir İçin Nefes” adlı önemli bir projeyi hayata geçiriyor. Bu proje, İzmir Körfezi’nin ekosisteminin değerlendirilmesi ve kirleticilerin kaynağının belirlenmesine odaklanarak, kirlilik kaynaklarını tespit etmeyi ve etkilerini azaltacak tedbirler almayı amaçlıyor. Proje ile ilgili detaylar, Bakanlık Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Gürsel Erul tarafından yapıldı. Erul, bu proje çerçevesinde, İzmir Körfezi için acil ve kısa vadeli bir eylem planı hazırlandığını ve ilgili kurumların görev ve sorumluluklarının netleştirildiğini belirtti.
Gürsel Erul’un yaptığı açıklamada, acil hedeflerin başında, İzmir Körfezi’ni kirleten kaynakların tespit edilip durdurulması gerektiği vurgulandı. Bu kapsamda, noktasal kaynaklı kirliliklerin önlenmesi için gerekli çalışmaların hemen devreye alınması gerektiğine dikkat çekildi. Özellikle, belediyelerin sorumluluğu altında bulunan kanalizasyonlardan toplanan atık suların arıtılarak Körfez’e deşarj edilmesine imkan tanıyacak altyapının güçlendirilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda, her türlü atık su deşarjının Bakanlık tarafından dikkatlice inceleneceği ve denetim faaliyetlerinin artırılacağı ifade edildi.
Erul, daha sonra kirliliğe ilişkin durdurma eylemlerinin tamamlanmasının ardından, “orta ve uzun vadeli eylem planı”nın uygulanacağına dair yine bilgi verdi. İzmir İçin Nefes Projesi çerçevesinde, Körfez’in ekolojik durumunu ortaya koyacak araştırmalar yapma niyetinde olduklarını da belirtmişti. Erul, yaşanabilir, nefes alan bir İzmir Körfezi oluşturma hedefinin ciddiyetle takip edileceğini vurguladı.
Erul ayrıca, İzmir Körfezi’ndeki temel sorunun evsel atık kaynaklı kirlenme olduğu konusunda kamuoyunu bilgilendirdi. Bu bağlamda, Temizlik çalışmalarının Coordinasyonunu üstlenen Bakanlık, izleme ve denetimleri sıkı tutarak, bölgedeki kirlilikle mücadele edeceğini açıkladı. Özellikle amonyak seviyesinin normal sınır değerinin 50 katına çıkmasının, evsel atık kirliliğini işaret ettiğini belirtti.
Bu nedenle, Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nin kapasitesini artırma ve mevcut deşarj noktasındaki iyileştirmeleri gerçekleştirme gerekliliğinden bahsedildi. Bilim kuruluyla birlikte yapılan çalışmalar neticesinde, körfezin hidrodinamik modelini oluşturarak, atık suyun nereden deşarj edileceğinin belirlenmesi amacıyla projeler geliştirileceği ifade edildi. Bu çalışmalar, ilgili üniversiteler tarafından daha önce gerçekleştirilen araştırmalar ile harmanlanarak, körfezin temizlenmesine yönelik yeni yapılanmalar oluşturulması planlanıyor.
Erul, iç Körfez’deki su sirkülasyonunu artıracak tedbirlerin de alınacağını, bu mekanizmaların orta ve uzun vadede uygulanmasının planlandığını duyurdu. İç Körfez, Orta Körfez ve Dış Körfez olarak üç bölüme ayrılan İzmir Körfezi’nde, kirlilik girişinin durdurulmasının ardından dip tortularının ve sirkülasyon artırıcı unsurların tanımlanacağı çalışmalar yapabileceğinin altını çizdi. Bununla birlikte derelere yönelik kaçak deşarjların da denetim altına alınacağı belirtildi.
Son olarak, Erul, 20 Ağustos’tan itibaren balık ölümleri nedeniyle yapılan denetimlerin sonucunda, 7 tesise toplamda 4 milyon 706 bin 851 TL ceza uygulandığını bildirdi. 2024 yılı genelinde ise toplamda 798 çevre denetimi gerçekleştirilip, 24 tesise 15 milyon 801 bin 554 TL ceza kesildiği ifade edildi. İzmir Körfezi’nin temizlenmesi adına atılan bu adımların, çevre bilincinin artırılmasına ve yaşam kalitesinin yüks