İzmir’de Grev: Akraba İlişkileri Gündemde!
1023 okunma

İzmir’de Grev: Akraba İlişkileri Gündemde!

ABONE OL
Haziran 1, 2025 08:59
İzmir’de Grev: Akraba İlişkileri Gündemde!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İzmir’deki Grev: DİSK ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Arasındaki Kriz

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK Genel-İş Sendikası arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca, 28 Mayıs itibarıyla yaklaşık 23 bin işçi greve gitme kararı aldı. Grev, sadece hizmetleri aksatmakla kalmadı, aynı zamanda çarpıcı iddiaların da gündeme gelmesine vesile oldu. İki taraf arasındaki bu çatışma, İzmir’de günlük yaşamın derinden etkilenmesine neden oldu; şehir genelinde ulaşım, temizlik, park ve bahçeler, mezarlık hizmetleri gibi temel belediye faaliyetleri durma noktasına geldi.

Grev sürecinin en dikkat çekici yönlerinden biri, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı’nın 50’ye yakın akrabasının İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalıştığının ortaya çıkması oldu. Bu durum, grevle ilgili kamuoyunda farklı yorumların ve eleştirilerin yoğunlaşmasına sebep oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, grevin önüne geçmek için işçilere aylık 59 bin TL maaş teklifinde bulunmuş, ancak DİSK bu teklifi reddederek 82 bin TL talebinde bulunmuştu. Bu önemli fark, grev kararının alınmasında belirleyici oldu.

Kamuoyunda en çok tartışılan konu ise, bu yüksek ücret talebinin gerçekten bağımsız bir sendikal mücadelenin parçası mı, yoksa Memiş Sarı’nın yakın çevresine çıkar sağlama amacını taşıyıp taşımadığı oldu. İzmir’de yayılan iddialara göre, Sarı’nın akrabaları arasında yer alan yaklaşık 50 kişi, belediyede görev yapıyordu. Eğer bu talep kabul edilirse, hem belediye bütçesine büyük bir yük binecek hem de Sarı’nın yakın çevresine doğrudan maddi fayda sağlayacağı öne sürüldü.

İzmir halkı arasında, Memiş Sarı’nın 82 bin TL talebinin sadece işçilerin sosyal ve ekonomik refahı için değil, aynı zamanda kendi akraba çevresinin gelirini artırmak amacıyla gündeme getirildiği düşüncesi yaygınlaştı. Bu doğrultuda Sarı’ya yönelik eleştiriler sertleşti ve pek çok vatandaş, “İzmir’in çöpü toplanmıyor, toplu ulaşım aksıyor, vatandaş mağdur… Ama bir sendika temsilcisi, maaş pazarlığını şehre hizmet üzerinden değil, kendi çevresine yapılacak ödeme üzerinden yürütüyor. Bu kabul edilemez.” şeklinde görüş bildirdi.

Grev süresince mağdur olan vatandaşlar, sendikayı eleştirmeye devam ediyor. DİSK’in maaş talepleri arka planında kişisel ilişkilerin olduğu iddiaları, tepkilerin özellikle bu sendika etrafında yoğunlaşmasına sebep oldu. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlarda sık sık, “23 bin işçi grevde ama şehir 3-5 kişinin maaşı için esir alındı.” ve “Bu maaşlar belediyeye değil, Memiş Sarı’nın çevresine hizmet eder.” gibi yorumlar yer aldı.

Öte yandan, İzmir halkı Başkan Cemil Tugay’a tam destek verdiklerini ifade etti. Bölge sakinleri, gerekirse gönüllü olarak grevdeki işçilerin yapmadıkları hizmetleri üstleneceklerini belirttiler. Bu durum, sendikal mücadelelerin toplum üzerinde yarattığı etkiyi ve yerel halkın kamu hizmetleri konusundaki hassasiyetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Sonuç olarak

İzmir’deki grev, sadece işçiler için değil, hizmetlerin aksaması nedeniyle tüm sosyal yapıyı etkileyen bir durum haline geldi. Memiş Sarı’nın kişisel çıkarları ile işçi talepleri arasındaki çizgi, kamuoyunda derin bir tartışma oluşturdu. Bu süreç, sendikaların ne ölçüde bağımsız hareket ettiğini ve topluma nasıl hizmet ettiklerini sorgulatan önemli bir dönüm noktası oldu.

En az 10 karakter gerekli