İzmir’de Su Kesintileri 31 Ekim’e Kadar Uzadı!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İZMİR, Türkiye’nin batısında yer alan güzellikleriyle bilinen bu şehir, şu günlerde kuraklık ve azalan su kaynakları sorunuyla karşı karşıya. Ülkemizdeki pek çok yer gibi, İzmir de bu olumsuz durumdan etkileniyor. İZMİR Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü (İZSU) tarafından yapılan son açıklamada, iki günde bir uygulanan planlı ve dönüşümlü su kesintilerinin 31 Ekim 2023 tarihine kadar uzatıldığı bildirildi.

Kuraklık nedeniyle yaşanan su sıkıntısı, özellikle İzmir’in çeşitli ilçelerinde hissedilmekte. Su kesintileri, Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Gaziemir, Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova, Konak, Narlıdere, Güzelbahçe ve Menderes olmak üzere toplam 13 ilçede düzenli olarak uygulanmaya devam edecek. Belirli mahallelerdeki su kesintileri, birinci bölge ve ikinci bölge şeklinde iki farklı kategoride planlanmış durumda. Birinci bölgede yer alan Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Bornova, Gaziemir ve Menderes ilçelerinde belirlenen mahallelerde, 15, 17, 19, 21, 23, 25, 27, 29 ve 31 Ekim tarihlerinde su kesintileri gerçekleşecek. İkinci bölgede ise; Karabağlar, Konak, Bornova, Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Buca ve Gaziemir ilçelerindeki belirlenen mahallelerde 16, 18, 20, 22, 24, 26, 28 ve 30 Ekim tarihlerinde aynı saat diliminde, yani 23.00 ile 05.00 arasında su kesintileri uygulanması öngörülmekte.

İzmir’deki su durumunun vehameti, planlı kesintilere rağmen ne yazık ki daha da belirginleşti. İZSU’nun verilerine göre, kentin içme suyunun büyük kısmının karşılandığı Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı sadece yüzde 2,72 olarak kaydedildi. Bu, barajların durumunun ne denli kritik bir hal aldığını gösteriyor. Diğer barajlardaki durum ise daha da kötü; Ürkmez Barajı’nda su seviyesi yüzde 3,64, Balçova Barajı’nda yüzde 2,15, Güzelhisar Barajı’nda ise yüzde 47,8’e geriledi. En ciddi durumlardan biri de Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda yaşanıyor, buradaki doluluk oranı yüzde 0,13 olarak bildirildi ve Gördes Barajı’nda ise hiç su kalmadığı belirtildi. Bu veriler, hem İzmir hem de çevresindeki kaynakların büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor.

Bu durum karşısında İzmir halkının daha dikkatli ve bilinçli su kullanması gerekmekte. Su tasarrufu bilincinin artırılması, özellikle yaz aylarındaki etkilerinin daha da hissedilmesi açısından büyük önem arz ediyor. Yerel yönetimlerin bu konuda alacağı tedbirler ve toplumun duyarlılığı, ilerleyen dönemdeki su sorununu daha da hafifletebilir. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan planlı kesintiler ve bu kesintilerin bir süre daha uzatılmasına dair gelişmeler, su sorununun çözümü için atılan adımlar arasında önemli bir yer tutacak.