İzmir’de su sıkıntısı giderek artıyor; özellikle şehirdeki su kaynaklarının durumu, birçok kişi için endişe kaynağı haline geldi. Özellikle barajlarda su seviyelerinin kritik düzeye gerilemesi, kentin içme suyu ihtiyacını karşılamada zorluk yaşanacağını gösteriyor. Kuraklık nedeniyle su tasarrufu uygulamaları başlamışken, bazı ilçelerde daha önce su kesintileri yaşandı. 6 Ağustos 2023 tarihinden itibaren ise gece saatlerinde kente kısmi su kesintileri uygulanacak.
İzmir’in içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan Tahtalı Barajı, su seviyesindeki düşüş nedeniyle alarm vermiş durumda. Özellikle gördes Barajı’ndan gelen su temini tamamen durdurulmuş ve yeraltı su kaynaklarının verimliliği de kuraklık nedeniyle ciddi oranda azalmış durumda. İZSU tarafından yapılan açıklamalara göre, bu durum İzmir için önemli bir sorun teşkil ediyor.
Günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketen şehirde, su arzının sürdürülebilirliği sağlanabilmesi için Tahtalı Barajı’ndaki rezervin yağışlı döneme kadar kontrollü bir şekilde kullanılması gerekeceği ifade ediliyor. Bu, ilerleyen günlerde su sıkıntısının daha da artmasına neden olabilir. Su kaynaklarının azalması, hem tarımsal hem de şehir yaşamında sorunlar doğurabilecek bir durum olarak değerlendiriliyor.
Bu bağlamda, su tüketiminin yoğun olduğu bölgelerde, vatandaşların günlük yaşamını en az etkileyecek şekilde 6 Ağustos 2023’ten itibaren her gece, 23:00 ile 05:00 saatleri arasında kısmi su kesintileri uygulanacağını duyurdu. Bu kesintilerin hangi mahalle ve bölgeleri etkileyeceği ise önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacak. Böylece, vatandaşların bu durumdan haberdar olması sağlanacak ve su kullanımını planlamaları kolaylaştırılacak.
Kuraklık riski artarken, İzmir’in su durumu, yetkililer tarafından sürekli olarak izleniyor. Kentte hayata geçirilen su tasarrufu uygulamaları da bu konuda önemli bir adım. Vatandaşların, su kullanımını azaltarak bu sürece destek vermesi bekleniyor.
Sonuç olarak, İzmir’de su seviyelerinin kritik düzeye gerilemesi ve su kaynaklarının azalması, kenti ciddi bir sorunla karşı karşıya bırakmış bulunuyor. Bu nedenle, hem yerel yönetimlerin hem de bireylerin bu durumu dikkate alarak harekete geçmesi, şehrin geleceği için hayati öneme sahip. Su kaynaklarının yönetimi ve tasarrufu, gelecekte benzer krizlerin yaşanmaması adına büyük önem taşımakta.