İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile birlikte 157 kişi, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir yolsuzluk operasyonu kapsamında gözaltına alındı. Operasyon, İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı İZBETON AŞ‘de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı iddiası üzerine gerçekleştirildi. Bu kapsamda Sayıştay raporları, mülkiye müfettişi raporları ve bilirkişi raporlarının incelenmesi neticesinde “ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma” ile “nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarıyla 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltına alınanlar arasında Yunus Öz adındaki bir kişinin vefat ettiği de belirlendi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, gözaltılara dair yaptığı açıklamada, “Bizim herhangi bir suç duyurumuz yok. Bu konudaki iddialar doğru değil. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin suç duyurusu var” ifadelerini kullandı. Tugay, İzmir’deki yerel haber sitesi egeligazete.com‘a verdiği demeçte, kamuoyunda yankı uyandıran bazı iddiaların kaynağını henüz bilemediklerini belirtti. Tugay, “Cumhuriyet Başsavcılığına Şubat 2025’te İçişleri Bakanlığının bir suç duyurusu var” dedi.
Tugay, sürecin açıklığa kavuşturulması amacıyla birtakım iç denetim incelemeleri gerçekleştirdiklerini ancak bu incelemelerin sadece kendi bünyelerinde olduğunu ve İçişleri Bakanlığı müfettişinin de rapor talep ettiğini ifade etti. Yürütülen soruşturmaların İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bağlantısının olmadığını duyuran Tugay, gözaltılarla birlikte yaşanan sürecin bir algı operasyonu olarak değerlendirilebileceğinin altını çizdi. “Avukatlarımız bilgi almaya çalışıyor, ama bu kadar fazla insanın gözaltına alınması bir algı operasyonu olduğunu gösteriyor” dedi.
Söz konusu ihale süreçlerinin devam ettiğini vurgulayan Tugay, “Örnekköy’deki ihaleleri tamamladık. Diğerleri ihale aşamasında, fakat piyasadaki sıkıntılar nedeniyle bunların ihaleleri henüz tamamlanmadı” şeklinde konuştu. Tugay, İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürü ve ESHOT Genel Müdürü gibi önemli pozisyonlarda çalışanların da gözaltına alındığını ekleyerek, bu durumun asla kendilerinin tercih ettiği bir sonuç olamayacağını belirtti.
Bu gelişmeler, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilgili kurumlar hakkında kamuoyunda önemli bir tartışma başlattı. Özellikle, yerel yöneticilerin ve belediyeye bağlı şirketlerin şeffaflığı ve hesap verebilirliği konularının ön plana çıkmasına neden oldu. Gözaltındaki şüphelilerin akıbeti ve ilerleyen süreç, hem yerel hem de ulusal basında geniş yer bulması bekleniyor. Bu olayın devamında olabilecek hukuki süreçler ve yolsuzluk iddialarının nasıl sonuçlanacağı merakla bekleniyor.