Sivil toplum örgütleri ve çevre dernekleri, 15 Ekim 2024 tarihinde Havutçulu Köyü’nde planlanan bir bilgilendirme toplantısına karşı harekete geçmeye hazırlanıyor. ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) olumlu raporu almak amacıyla bir firma tarafından düzenlenmek istenen bu toplantıda vatandaşlar, kendilerini bir araya getirerek direnç göstermeye kararlılar. Toplantılarda, katılımcılar, çevresel etkilerin büyük olasılıkla olumsuz olacağına dair görüşlerini dile getirdiler.
Selçuk Kent Konseyi’nin öncülüğünde, Havutçulu, Çamlık ve Gökçealan köylerinde yapılan önceki toplantılarda toplanan görüşler neticesinde, 15 Ekim Salı günü saat 10.00’da Havutçulu’da Jeotermal Enerji Santrali’ne (JES) karşı büyük bir buluşma yapılmasına karar verildi. Bu buluşma için, Çamlık ve Gökçealan köylerinden, saat 09.00’dan itibaren belediye binası önünden araçlar kaldırılacak.
Toplantılarda, Efes Selçuk’a bağlı olan Havutçulu, Çamlık ve Gökçealan köylerinde planlanan dokuz adet sondaj projesinin, doğaya, insan sağlığına ve tarımsal ürünlere vereceği zararlar hakkında katılımcılara bilgi verildi. Bu önemli toplantılara Efes Selçuk Belediye Başkan Yardımcısı Bilgi Keskin, Selçuk Kent Konseyi Başkanı Güllü Kartal, köy muhtarları ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Nihat Fırat ve Germencik Çevre Derneği Başkanı Halil Çetinkaya gibi isimler de vatandaşlarla bir araya gelerek sorunların üstüne gitti.
Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Nihat Fırat, projenin doğa, tarım ve insan sağlığı açısından büyük bir risk oluşturduğunu vurgulayarak, “Havutçulu, Gökçealan ve Çamlık üçgeninde yapılmak istenen santral bu bölgenin sarı öküzüdür. Bu sarı öküzü kolay kolay vermeyeceğiz” dedi. Fırat, maden ve enerji şirketlerinin toprak gaspı ve tarıma yönelik saldırılarının bir başarı getiremeyeceğini belirtti. Ayrıca, bu bölgede tarımla geçinen insanlar için, şirketlerin kâr amaçlı girişimlerine karşı durmanın önemine dikkat çekti.
Germencik Çevre Derneği Başkanı Halil Çetinkaya da jeotermal enerjiden en büyük zararı Aydın’ın gördüğünü beyan etti. “Biz Germencik’te bunun sıkıntısını çok çektik” diyen Çetinkaya, bu santrallerin kurulumu esnasında vaat edilen istihdam ve katma değerlerin gerçekleşmediğini, aksine hava, su ve toprağın kirletilmesi sonucunda kanser vakalarının arttığını ifade etti. Çetinkaya, Selçuk halkına büyük görevler düştüğünü belirterek, projenin hayata geçirilmemesi için direniş çağrısında bulundu.
Gökçealan Köy Muhtarı Nazmi Tabak ise, “Biz burada Jeotermal enerji istemiyoruz. Gerekirse orada yatarız. Buna izin vermiyoruz, vermeyeceğiz” ifadeleriyle, projeye karşı duruşlarını net bir şekilde ortaya koydu. Köy sakinlerinden Hanife Helvacı ise, “Biz JES’E karşı duracağız. Biz kendi topraklarımızda köle mi olacağız” diyerek, bu tür projelere karşı duydukları kararlılığı ve azmi dile getirdi.
Sonuç olarak, Havutçulu, Çamlık ve Gökçealan köyleri, yerel halkın da katılımıyla jeotermal enerji projelerine karşı gücünü birleştiriyor. Toplanan tüm bu görüşler ve duyulan kararlılık, hem çevre koruma bilincini artırmakta hem de yerel halkın kendi kaynaklarına sahip çıkma konusundaki kararlılığını göstermektedir. Bu mücadele, sadece bu köylerin geleceği için değil, aynı zamanda çevre ve tarım sürdürülebilirliği açısından da büyük önem arz etmektedir.