Öncüşehir’in Kınık ilçesinde, Belediye Başkanı Sema Bodur hakkındaki iddialar büyümeye devam ediyor. Son zamanlarda, Dikili Hayıtlı Koyu’nda inşa edilecek olan villa projesine dair 200 doktordan oluşan bir grup, Bodur hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusunun ardından, Bodur’un ihtiyaç sahibi vatandaşlar için yapıldığına dair açıklamalarının ardından, iki yeni iddia ortaya atıldı.
Öncelikle, villalardan bazılarının Somalı bir iş insanı tarafından topluca satın alındığı yönündeki iddialar dikkat çekiyor. Bu durum, projeyle ilgili şüpheleri artırarak, yerel halkın endişelerini derinleştiriyor. Diğer bir iddia ise, söz konusu villaların emlakçı aracılığıyla bir internet platformunda 3 milyon lira karşılığında satışa çıkarıldığı yönünde. Bu durum, beklentilerin altında kalan bir proje ile ilgili olarak vatandaşların güvenini sarsmış durumda.
İddiaların yayılması ve sosyal medyada yankı bulmasının ardından, söz konusu ilanların hızlı bir şekilde yayından kaldırıldığı bildirildi. Ancak, durumu araştıran bir vatandaşın emlakçı ile yaptığı görüşmede “Tapular hazır, hemen devredebiliriz” ifadesini duyması, şüphelerin daha da derinleşmesine neden oldu. Bu tür açıklamalar, Kınık halkını daha fazla endişeye sevk etti ve yapılan proje hakkında daha fazla bilgi edinme arzusunu artırdı.
Kınık halkı ise yaşanan gelişmelere tepkilerini ortaya koyarak, Başkan Bodur’a yönelik sorularını yöneltti. Vatandaşlar, “Başkan Bodur bu villalar kime satıldı? Hani gariban halka satılacaktı?” şeklinde rica ederek, konuyla ilgili net ve tatmin edici bir açıklama beklediklerini dile getirdiler. Bu, yerel halkın projeye olan güveninin sarsıldığını ve açıklama beklediğini gösteriyor.
Sonuç olarak, Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur’un karşı karşıya kaldığı bu yeni iddialar, hem yerel halk için hem de kamuoyu için ciddi bir endişe kaynağı haline gelmiştir. Şeffaflık ve hesap verebilirliğin önem kazandığı bu tür durumlarda, yetkililerin durumu aydınlatıcı bir şekilde açıklama yapmaları ve sorulara yanıt vermeleri yararlı olacaktır. Bu süreçte, yerel yönetimlerin vatandaşların güvenini yeniden kazanmak için atacağı adımlar büyük önem taşımaktadır.