GIDA Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Toprak, İzmir’deki içme suyu kaynakları olan barajlardaki su seviyelerinin her geçen gün düştüğünü belirterek, bu durumun gıda sektörüne olan etkilerini vurguladı. Toprak, kuraklığın gıda üretimini tehdit ettiğini ve “Gıda üretiminin temelinde su var” diyerek, su kaynaklarının azalmasının tarım ve gıda üretiminde ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade etti. Bu bağlamda, su sıkıntısının yalnızca tarımsal üretimi etkilemekle kalmayıp, gıda güvenliğini de tehdit edebileceğinin altını çizerek, “Her ürünü bulamaz ve ithal etmek zorunda kalabiliriz” dedi.
Toprak, yaşanan su krizinin çözümü için çiftçilerin sulama yöntemleri konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini savundu. Özellikle “vahşi sulama” yöntemlerinin terk edilip, modern sulama tekniklerinin benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Bu durumun hem verimliliği artıracağını hem de su tasarrufu sağlayacağını söyledi. Gelecek dönemde tarımda su kaynaklarının etkili kullanımının hayati öneme sahip olduğunu, bu nedenle sulama kooperatifleri ile birlikte çalışılması gerektiğini de ifade etti.
Uğur Toprak, suyun bilinçli kullanılmaması durumunda gıda güvenliği sorunlarıyla karşılaşılabileceğini dile getirirken, “Hijyen şartlarını sağlayamadığımız zaman gıda zehirlenmesi gibi hastalıklara davetiye çıkartabiliriz” dedi. Su israfının artması ile birlikte özellikle mısır ve yonca gibi su tüketimi yüksek olan yem bitkilerinin üretiminde azalma olabileceğine dikkat çekti. Bu da, hayvansal üretim için gerekli olan yem tedarikinde sorunlar yaşanabileceği anlamına geliyor.
Toprak, çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemenin önemine vurgu yaparak, bu konu üzerinde ziraat ve gıda mühendisleriyle iş birliği yapılması gerektiğinin altını çizdi. Modern sulama tekniklerinin, özellikle damla sulamanın tarım alanlarında yaygınlaştırılması gerektiğini belirtti. Böylece suyun verimli kullanılması sağlanabilir ve tarımda sürdürülebilirlik artırılabilir. Ayrıca, suyun kullanımında dikkatli olunmasının gerekliliğine de değinerek, “Yurttaş olarak hijyenik konular dışında suyu idareli kullanmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
Toprak, tüm bu nedenlerle birlikte Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasına girmekte olduğunu belirtti ve “Su hayattır” sözüne atıfta bulunarak, herkesin su kaynaklarını koruması gerektiğinin altını çizdi. Genel olarak, su krizinin getirdiği sorunların ciddiye alınması gerektiği ve bu konuda proaktif politikalar geliştirilmesi gerektiği sonucuna vardı. Çiftçiler, ziraat mühendisleri ve ilgili derneklerle iş birliği yapılması, kuraklık karşısında gıda üretimini korumanın en önemli yollarından biri olarak öne çıkıyor.