Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 48 kişinin gözaltına alınması, Türkiye genelinde büyük çaplı protestoların fitilini ateşledi. Bu olayın ardından çıkan tutuklama kararları, eylemlerin kapsamını genişletti. Protestolar sırasında gözaltına alınan 20 yaşındaki milli eskrim sporcusu Murat Sarp Aşık, bu tutuklamalar arasında dikkat çeken bir örnek oldu.
Protestolar sırasında, Murat Sarp Aşık iddialara göre yüzünde medikal maske bulunduğu gerekçesiyle polis tarafından darp edilerek gözaltına alındı. Genç sporcu, yapılan işlemlerin ardından tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Bu gözaltı süreci, Aşık’ın durumu hakkında pek çok soru işaretine neden oldu ve avukatı tarafından yapılan savunmalarla gündeme geldi.
Aşık’ın avukatı, müvekkilinin belirtilen kanuna herhangi bir muhalefette bulunmadığını ve suç işleme kastının olmadığını dile getirdi. Avukatı, Aşık’ın gözaltına alındığı sırada darp edildiğini, dudağının patladığını ve vücudunda çeşitli yaraların oluştuğunu belirtti. Ayrıca avukatı, Aşık’ın anayasası gereği toplanma ve ifade özgürlüğü hakkını kullandığını vurguladı.
Aşık’ın gözaltına alınma süreci sırasında güvenlik güçlerinin orantısız güç kullandığını öne süren avukat, valiliğin aldığı kısıtlama kararının hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Belirttiği gibi, bu kısıtlamalar yüzünden Aşık, internet erişiminin olmaması nedeniyle alınan valilik kararı hakkında bilgi sahibi olamamıştı. Avukatı, bu kararın sadece valiliğin sosyal medya hesaplarında paylaşıldığını ve böylece Aşık’ın bu durumdan haberdar olmasının imkansız hale geldiğini kaydetti.
Aşık’ın avukatının belirttiği gibi, genç eskrimci, olay sırasında yüzü açık bir şekilde protesto alanına gelmişti. Ancak, güvenlik güçlerinin gerçekleştirdiği biber gazı müdahalesi nedeniyle nefes almakta zorluk çektikten sonra, çevresindeki biri tarafından temin edilen medikal maske ile eve dönmek üzere yola çıktığı sırada gözaltına alındı.
Aşık’ın durumu, birçok kişi tarafından “adaletsiz ve hukuksuz” olarak değerlendirildi ve protestoların büyümesine neden olan başlıca sebepler arasında yer aldı. Gözaltına alınan diğer bireylerin ve Aşık’ın yaşadığı olaylar, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Sonuç olarak, Murat Sarp Aşık’ın tutuklanması ve sonrasındaki süreç, hem spor dünyasında hem de toplumda büyük yankı uyandırdı. Bu durum, Türk kamuoyunda geniş bir şekilde tartışılmaya devam ederken, Aşık’ın durumu Türkiye’deki protesto ve ifade özgürlüğü konusundaki mevcut sorunlara ışık tutmuş oldu. Protestoların genişlemesi, toplumun bu konulara olan duyarlılığını gösteriyor.