CHP’li Özgür Özel, her fırsatta Saraçhane’de gerçekleştirilmesi planlanan buluşmayı duyurarak, 20.30’da kitlesel bir dayanışma çağrısında bulundu. Bu çağrısıyla beraber, “bir demokrasi utancının ortasında mücadeleye devam” mesajını tekrar gündeme getirdi. Saraçhane, son günlerde Türkiye’deki siyasi gelişmelerin önemli bir sembolü haline gelmiş durumda ve yapılan bu çağrılar, partinin toplumsal direniş ve birlik konularındaki vurgularını pekiştiriyor.
Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının, Türkiye’deki adalet ve demokrasi açısından “siyasi tarihin yüz karası” olduğunu ifade etti. 19 Mart’ta başlayan bu sürecin, halkın özgür iradesinin temsilcisi olan İmamoğlu ve diğer seçilmiş belediye başkanları için bir “direniş dönemi” olduğunu kaydetti. İstanbul’u seçen 15,5 milyon kişiye ve demokrasinin önemine vurgu yaparak, bu süreçte kamuoyunun duyarlılığını artırmaya çalıştı.
Özel, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 31 Mart seçimlerindeki başarısını hatırlatarak, yaklaşan seçimlerde aday isimlerinin açıklanacağını bildirdi. “Hilali kırmızıya çevireceklerini” ve CHP’nin siyasi varlığını tüm Türkiye’de daha fazla görünür kılacaklarını belirtti. Bu, mevcut iktidara karşı durmayı ve halkın iradesinin güçlü bir şekilde temsil edilmesini amaçlayan bir strateji olarak değerlendiriliyor.
Özgür Özel, mevcut iktidarın belediyelere yönelik uygulamalarına dikkat çekerek, mali baskılar ve vergi borçları gibi yöntemlerle hedef şaşırttığını ifade etti. Ayrıca, iktidarın adli yollara başvurarak “yargı kumpasları” kurmaya çalıştığını savundu. Esenyurt, Beşiktaş, Beykoz ve Şişli gibi birçok belediyenin başkanlarının uzun süreli tutukluluk hallerine karşı sert eleştirilerde bulundu. Bu müdahalelerin, demokrasinin işleyişini doğrudan tehdit ettiğini vurguladı.
İmamoğlu’nun 31 yıllık diplomasının iptal edilmesini “faşizan bir uygulama” olarak tanımlayan Özel, hukukun işleyişindeki aksaklıklara ve yargı süreçlerine yapılan müdahalelere sert bir dille eleştirilerde bulundu. Özellikle avukat hakları ihlalleri gibi konular üzerine de değinerek, bu tip uygulamaların Türkiye’deki hukuk sisteminin ne denli yara aldığını gözler önüne serdi.
Özel, Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) seslenerek, avukatsız operasyonların durdurulması ve hukuk devleti ilkelerine saygı duyulması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güçlü bir şekilde hitap ederek, “Ekrem Başkan masumdur” mesajını verdi. Bu çağrı, sadece Türkiye içindeki değil, uluslararası alandaki kamuoyunu da bilgilendirmeyi amaçladı. Böylece, toplumsal adaletin sağlanması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladılar