Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen “Türkiye Buluşmaları” etkinliği kapsamında “Kırıkkale İçin Özümüzden Geleceğe” programında iş insanlarıyla bir araya geldi. Burada, Orta Vadeli Program hakkında önemli bilgiler verirken, enflasyonun 2026 sonunda tek haneli rakamlara düşürülmesi hedeflerini dile getirdi. Şimşek, bütçe açığı ve cari açıktaki büyük düşüşlere de dikkat çekerek, hükümetin mali disiplin ve sürdürülebilir ekonomik büyüme için çaba sarf ettiğini vurguladı.
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın nihai hedefinin sürdürülebilir büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu ifade etti. Fiyat istikrarının sağlanmasının önemine değinen Şimşek, “Sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımını hedefliyoruz. Ancak, bunun için enflasyonun kalıcı olarak tek haneye düşmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Türkiye’deki enflasyon sorununun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, 1990’lı yıllara ait verilerle bu durumun üstüne giderek, büyüme oranlarının enflasyonla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti. 1990’larda büyüme oranının ortalama yüzde 3.1, enflasyon oranının ise yüzde 72 olduğunu hatırlatan Bakan, 2000’li yılların başında bu oranın büyümesinin yüzde 5.7’ye çıktığını, enflasyonun ise yüzde 9.3’e düştüğünü kaydetti. Son 10 yıl içinde ise enflasyonun ortalama yüzde 25’e yükselerek, büyümeyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti.
Şimşek, enflasyonla mücadelenin ardından mali disiplinin sağlanması gerektiğini ifade ederek, “Mali alanda disiplin oluşturabilirsek, yapısal dönüşümlere kaynak yaratmış olacağız” dedi. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm gibi alanlara yatırım yapılabilmesi için mali disiplinin elzem olduğunu belirten Şimşek, ekonomik büyüme için gereken makroekonomik altyapının oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Şimşek, enflasyon hedeflerinin 2024 için yüzde 20’nin, 2026 içinse tekrar tek haneli rakamlara düşürülmesi yönünde olduğunu açıkladı. Türkiye’nin cari açığının, dünya ekonomisindeki sorunlar ve dış ticaret kaynaklı sorunlardan etkilenmekte olduğunu ifade eden Şimşek, bu açığın sürdürülebilir bir seviyeye çekilmesi gerektiğini vurguladı. “Yıl sonunda cari açığımızı yüzde 1.7’ye düşürmeyi planlıyoruz” diyen Bakan, çevresindeki savaşların etkisiyle bu açığın daha da düşük olabileceğini söyledi.
Bütçe açığına da değinen Şimşek, geçen yılki deprem nedeniyle bütçede artış yaşandığını belirterek, bu yıl için de yine yüksek olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, Maastricht kriteri hanelerinin sağlanmasının hedeflendiğini ve cari açığın kalıcı olarak yüzde 2’nin altında tutulması gerektiğini vurguladı. Şimşek, sadece cari açığın değil, aynı zamanda döviz rezervlerinin de geçen yıla göre önemli ölçüde arttığını anlattı. Merkez Bankası’nın rezervlerinin 156 milyar doları aştığını belirten Şimşek, geçtiğimiz yıl sadece 38 milyar dolarlık bir artış yaşanırken, bu yıl sonu itibarıyla 90 milyar dolardan fazla bir artış elde ettiklerini ifade etti.
Bütçe açığının düşürülmesi konusunda alınan önlemlerle birlikte, deprem gibi olağanüstü bir durum nedeniyle yaşanan zorlukların üstesinden gelinmeye çalışıldığını belirten Şimşek, Türk lirasına olan güvenin artmakta olduğunu ve bu durumun, ekonomik istikrarı pekiştireceğini sözlerine ekledi. “Sonuç olarak, Türkiye’nin rekabet gücünü artırmak ve ekonomiyi daha sağlıklı bir yapıya kavuşturmak için gerekli adımlar atılmakta” şeklinde konuşan Bakan, ülkenin geleceğine dair umutlu mesajlar verdi. Bu programın etkili olduğunu ve Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşma yolunda önemli ilerlemeler kaydettiğini belirterek, bu süreç içinde atılan adımların sürdürülebileceğini ifade etti.