Tele1 televizyonunda, 8 Ekim 2023 tarihinde yayımlanan “Türkiye’nin Yönü” programında bir KJ (kapanış jokeyi) kullanılması nedeniyle kanal yöneticileri hakkında soruşturma başlatılmıştı. KJ’de yer alan “RTE’nin Netanyahu’dan farkı ne?” ifadesi, gerek kanalda çalışanların gerekse izleyicilerin tepkisini toplarken, bu durum güvenlik güçlerinin müdahalesine yol açtı. Gözaltına alınanlar arasında TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ve program moderatörü Musa Özuğurlu yer almakta olup, kanala gelen polisler, Sorumlu Müdür İhsan Demir’i ifade almak üzere adliyeye götürdü.
Yanardağ, Özuğurlu ve Demir, adliyede ifadeleri alınmadan önce sağlık kontrolünden geçirildi. Yanardağ, BirGün gazetesine yaptığı açıklamada, maruz kaldıkları durumu “antidemokratik bir uygulama” olarak değerlendirdi ve “Bu tamamen kamuoyuna güç gösterisi” diyerek yaşananları eleştirdi. TELE1 kanalı ise KJ’de yer alan ifadenin hatalı olduğunu kabul ederek özür diledi. Kanalın açıklamasında, “Reji kadromuzdan kaynaklanan ve sehven yapılan bu hata nedeniyle özür dileriz” denildi.
Kanaldan yapılan resmi açıklamada ayrıca, “Türkiye’nin Yönü” programındaki KJ’de, Trump-Erdoğan görüşmeleriyle alakalı bir değerlendirme yapılmasına rağmen Erdoğan ile Netanyahu arasındaki karşılaştırmanın yer aldığına dikkat çekildi. Bu durumun yanlış anlamalara açık olduğunu belirten TELE1, idari bir araştırma yapacaklarını ve konu hakkında gerekli kararların alınacağını duyurdu.
Bu süreçte, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in de konuyla ilgili sert açıklamaları oldu. Çelik, “Özür için gereğinin yapılması gerekir. Cumhurbaşkanımıza dönük saygısızlıklarla hukuki ve siyasi zeminde en net şekilde mücadele edeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise TELE1 hakkında başlatılan soruşturmayı duyurarak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile soykırımcı Netanyahu’nun kıyaslandığı cümlenin bir televizyon kanalında alt band yazısı olarak kullanılması hakkında soruşturma başlatılmıştır” şeklinde ifadelerde bulundu.
Tunç, ayrıca Netanyahu’nun Gazze’deki insan hakları ihlalleri ve sivil katliamları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı cümlede anılmasının, Cumhurbaşkanlığı makamına ve Türk milletine açık bir saygısızlık olduğunu vurguladı. Bu açıklamalar, Türkiye’nin siyaset gündeminde yerini alırken, TELE1’in yayınları ve ifade özgürlüğü üzerinde yükselen baskılarla ilgili tartışmaların yeniden alevlenmesine yol açtı.
Sonuç olarak, TELE1’de yaşanan bu olay, özgür medya ve gazetecilik açısından endişe verici bir durumu gözler önüne seriyor. KJ’de yapılan hata, medya üzerinde uygulanan sansür ve ifade özgürlüğüne yönelik tehditler konusundaki ekiplerin endişelerini bir kez daha dile getirirken, kamuoyunda bu tür olayların tekrarlanmaması adına daha fazla korunma ve denetim mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiği yönündeki talepler güç kazanıyor.