Son günlerde Türkiye’de yat ve teknelerde meydana gelen yangınlar, deniz araçlarının bakımının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gündeme taşıdı. Bu yangınlar, yalnızca deniz araçlarının bakımıyla ilgili sorunları değil, aynı zamanda güvenlik önlemlerinin yeterliliğini de sorgulatıyor. Özellikle “mavi yolculuk” adı verilen tatil seçenekleri, ülkemizi ziyaret eden hem yerli hem de yabancı turistler arasında oldukça popüler. Turistler, yat ve tekne kiralayarak iyi bir tatil deneyimi yaşama imkanı buluyor ve marina tesislerini tercih ediyorlar.
Turizm sektörü içindeki bu yoğun etkinlikler ve hareketlilik, deniz araçlarındaki güvenlik önlemlerinin artırılmasını zorunlu kılıyor. Geçtiğimiz haftalarda yaşanan yangın olayları, özellikle yat ve teknelerin periyodik bakımının yanı sıra bu araçları kullanan kişilerin de afet durumlarına hazırlıklı olmaları gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu noktada, Gemi Mühendisleri Odası (GMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Merdan Şerefli, deniz araçlarında meydana gelen yangınların genellikle mutfak bölümü, makine dairesi ve elektrik aksamından kaynaklandığını belirtti.
Şerefli, yıllık periyodik muayenelerin düzenli olarak yapılmasının önemine dikkat çekti. Özellikle deniz araçlarının yıllar geçtikçe denize elverişlilik belgelerinin uygunluğunun denetlenmesi gerektiğini ifade etti. “Deniz araçlarının elektrik, makine ve diğer donanımları kontrol edilirse ve periyodik bakımları zamanında yapılırsa, yangın gibi sorunlar minimize edilir,” dedi. Mekanik aksamda yıpranmaların da yangınlara neden olabileceği konusunda uyarıda bulunan Şerefli, bu durumu yakıt bağlantılarındaki sızıntılar, doğru çalışmayan sistemler ve makine departmanındaki aşırı yüklemelerle ilişkilendirdi.
Bununla birlikte, tekne hareket halindeyken bazı enerji sistemlerinin devre dışı bırakılmaması veya limandan alınan enerjinin ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda kesilmemesi gibi insana bağlı hataların da yangınlara yol açabileceğini vurguladı. “Her zaman olduğu gibi burada da insan faktörü en önemli unsurdur. Teknenin tasarımında bir problem olduğunu düşünmek pek makul değil. Ancak tekne yaşlandıkça bakım ve kontrollerin düzenli yapılması gerektiği gerçeğini unutmamalıyız,” dedi. Teknenin bakımını yapan personelin deneyimleri ve yetkinlikleri de kaza ve yangın olaylarını önlemede kritik bir role sahip.
Şerefli, özel tekne kullanıcılarının yolculuk öncesinde acil durum planlaması yaparak yolcuları bilgilendirmeleri gerektiğini söyledi. “Uçaklardaki gibi acil durum bilgilerini tekneye binenlere aktarmak son derece önemlidir,” şeklinde konuşan Şerefli, yangın tüplerinin yerleri, can yeleklerinin nasıl giyileceği gibi konularda kısa bir brifingin sağlanmasının can ve mal güvenliğini artıracağını vurguladı. Bu sayede tekne yolcuları, herhangi bir kriz durumuyla karşılaştıklarında daha hazırlıklı olabilirler.
Özetle, Türkiye’deki deniz turizmi her yıl artan bir ilgiyle sürerken, bu tatil tercihini seçenlerin güvenliği de öncelikli bir mesele haline geliyor. Yangın gibi olumsuz durumların yaşanmaması için bakım, donanım kontrolleri ve eğitimlerin artırılması kritik öneme sahiptir.